Page 143 - 9. SINIF VIP TÜM DERSLER KONU ANLATIMLI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 143

1. Tema: Sözün İnceliği


             Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;            Mavi yaz akşamları, patikalarda, dalgın,
             Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.               Gideceğim, sürüne sürüne buğdaylara.
             İn cin uykuda yalnız iki yoldaş uyanık:              Ayaklarımda ıslaklığı küçük otların;

             Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.             Yıkasın, bırakacağım başımı rüzgâra.
             •   Bu şiirin teması “yalnızlık”tır.                    *  Bu şiirin teması “tabiat sevgisi”dir.




            İmge: Bir şairin dış dünyayı olduğu gibi anlatması beklenemez. Şair benzetme, kişileştirme, mecaz ve söz sanatları yoluyla dü-
            şüncelerini alışılmışın dışında, çarpıcı bir şekilde dile getirir. Bu şekilde imgeler oluşturur. İmge, şiire anlam bakımından derinlik
           EDİTÖR YAYINLARI
            kazandırır, şiirin daha geniş bir yorum alanı kazanmasını sağlar. Her şairin kendine özgü bir imge anlayışı vardır. Şiirde özgün-
            lüğü yakalamanın en önemli koşulu zengin ve farklı bir imge birikimine sahip olmaktır.
                *  Aşağıdaki şiirde imgesel yönü öne çıkan ifadeler renkli olarak verilmiştir.


                                                           Geceleyin
             Geceleyin karanlıkta              Geceleyin karanlıkta              Geceleyin karanlıkta
             Suya attım ben sesimi             Gülümsedim buluta ben             Yıldız tuttum gök içinde
             Türkü oldu birdenbire             Saçlarına düşen yağmur            Işığını sana vurdu

             Denizinden geçen gemi             Gökkuşağı oldu birden             Bir gül açtı yüreğinde


            Şiirde Söyleyici (Anlatıcı)

            Söyleyici: Şiirde konuşan, olayları yaşayan ve okur tarafından sesi duyulan, şairin ürettiği kurgusal kişiliğe söyleyici denir.
                *  Dikilir köprü üzerine,
              Keyifle seyrederim hepinizi

            Mahlas: Mahlas bir edebiyat terimi olarak “şairlerin şiirlerinde kullandıkları takma ad” şeklinde tanımlanabilir. Divan şairleri ço-
            ğunlukla asıl isimlerinin yerine “mahlas” denilen takma adlarını kullanmışlardır.
                *  Ey Fuzûli ışk men’in kılma nâsihden kabûl       *  Avniyâ kılma gümân kim sana râm ola nigâr
               Akl tedbirîdür ol sanma ki bir bünyâdı var        Sen Sitanbul şahısın ol Kalatanun şâhıdur


            Tapşırma: Halk şiirinde de mahlas kullanılır. Aşıkların şiirlerinde mahlas kullanmalarına halk şiirinde tapşırma denir.

                *  Karac’oğlan der ki derdim pek beter           *  Senden aldım bu feryâdı
               Bahçede bülbüller şakıyıp öter                   Bu imiş dünyanın tadı
               Anayı atayı dün aldın yeter                      Anılmazdı Veysel adı
               Var git ölüm bir zaman gene gel                  O sana âşık olmasa


             Şiirde Ahenk Unsurları
               \ Ahenk, bir şiirde seslerin oluşturduğu uyum ve akıcılıktır.
               \ Şiirde ahengi sağlayan unsurlar ölçü, kafiye (uyak), redif, aliterasyon ve asonanstır.


            Ölçü (Vezin)
               \ Şiirde dizelerin hece sayısına veya hecelerin ses değerine göre bir uyum içinde olmasına ölçü denir.


                                                                                    Türk Dili ve Edebiyatı    143
   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148