Page 9 - 10. SINIF TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ÖĞRETEN PARAGRAF - GİRİŞ YAYINLARI
P. 9
3. ünİte: şİİr PARAGRAF TESTİ 2
1 İlahiler; mutasavvıf şairler tarafından dinî konularda, 3 Edebiyatta geniş bir kullanım alanına sahip olan tasav-
Allah’ı övmek ve Allah’a yalvarmak amacıyla oluşturulan, vuf, eserlerin hem içeriğinde (özellikle sebkihindî akımı
kendine özgü bir ezgiyle söylenen şiirlerdir. Bu yönüyle doğrultusunda verilen eserlerde) hem de dil özelliklerinde
divan edebiyatındaki tevhitlere ve münacatlara benzer. görülmektedir. Hoca Ahmed Yesevî ile başlayan tasav-
İlahiler, hem hece ölçüsüyle hem de aruz ölçüsüyle vuf hareketi, yüzyıllar içerisinde yayılarak devam etmiş-
oluşturulur. Aruzla yazılanlar gazel şeklinde karşımıza tir. Yesevî’den sonra Hacı Bektaş Veli, Mevlânâ, Ahmed
çıkmaktadır. Heceyle yazılanlar ise dörtlükler hâlinde Fakih, Yunus Emre, Nâilî, Şeyh Gâlip gibi pek çok isim
kurulmuş ve koşma gibi kafiyelenmiştir. İlahiler farklı tari- tasavvuf içerikli eserler vermişlerdir.
katlarda farklı isimlerle anılmıştır: İlahi yerine Mevlevîler Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ula-
âyin, Bektaşiler nefes, Yesevîler hikmet adlarını kullan- şılabilir?
mışlardır. Farklı sanatçılar tarafından ilahiler yazılmış
olsa da ilahi denilince akla ilk gelen isim Yunus Emre’dir. A) Edebiyatımızdaki tüm eserlerde tasavvuf özellikleri-
GİRİŞ YAYINLARI
Bugün bile pek çok ilahisi dinî törenlerde ezgili söylen- ne rastlanmaktadır.
mektedir. B) Tasavvufla ilgili en çok eser Yunus Emre tarafından
Bu parçadan yola çıkarak ilahiler ile ilgili; verilmiştir.
C) Hoca Ahmed Yesevî, Arap kökenli bir Türk olduğun-
I� Ezgiler yoluyla Allah’tan istekte bulunmak amacıyla dan tasavvufu Türk edebiyatına kazandırmıştır.
yazılabilir.
D) Sebkihindî akımındaki eserlerde tasavvufi özellikler
II� Aruz ve hece vezniyle yazılabilirler. görülür.
III� Birçok tarikatta farklı isimlerle kullanılmıştır. E) Türk edebiyatında az sayıda şair, tasavvuf içerikli
numaralandırılmış ifadelerin hangilerine ulaşılabilir? eserler vermiştir.
A) Yalnız I B) I ve II
C) I ve III D) II ve III
E) I, II ve III
4 Dinî-tasavvufi halk edebiyatı, tekkeler çevresinde geliş-
miş olup bu anlayışla verilen eserlerde öğreticilik esastır.
Bu nedenle verilen ürünlerde estetik zevk arka planda
kalmış, öğreticilik ön plana çıkmıştır. Şairler genellikle bir
tarikat mensubu oldukları için eserlerinde bağlı bulun-
dukları tarikatın görüşlerini dile getirmişlerdir. Öğretmek
amacıyla yazdıkları bu eserlerde halkın anlayacağı bir
2 Tasavvuf, hem halk edebiyatında hem de divan edebiya- dil kullanmışlardır. Bazı mutasavvıf şairler şiirlerinde
tında geniş bir konu olarak işlenmiştir. İslamiyet’in kabu- mecazlı, sembolik söyleyişlere de yer vermişlerdir. Eski-
lünden kısa bir süre sonra ortaya çıkan tasavvuf, özel- den beri şiirlerde bahsedilen sevgili ve sevgiliye ait güzel-
likle tarikatlar ve tekkeler aracılığıyla İslam dünyasındaki lik unsurları, şarap, meyhane gibi kavramlar tasavvufta
etkisini uzun süre devam ettirmiştir. Tasavvufla uğraşan, özel bir anlam kazanarak ifade edilmiştir.
tasavvuf ehli kişiler için mutasavvıf ve sufi kelimeleri kul- Aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı bu parçada
lanılmaktadır. yoktur?
Bu parçadaki anahtar sözcükler arasında; A) Dinî-tasavvufi halk edebiyatının ortaya çıkış aşama-
I� Mutasavvıf ları nelerdir?
II� Kelime B) Dinî-tasavvufi halk edebiyatında bilgi vermek amaç-
III� Sufi lanır mı?
C) Dinî-tasavvufi halk edebiyatında belli bir grubun gö-
numaralandırılmış ifadelerden hangileri sayılamaz?
rüşlerine yer verilir mi?
A) Yalnız I B) Yalnız II D) Dinî-tasavvufi halk edebiyatının dili nasıldır?
C) Yalnız III D) I ve II E) Dinî-tasavvufi halk edebiyatında anlam kapalılığı var
E) I, II ve III mıdır?
giriş Yayınları / 10. Sınıf türk Dili ve edebiyatı 15