Page 159 - 9. SINIF VIP TÜM DERSLER KONU ANLATIMLI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 159
2. Tema: Anlam Arayışı
2. TEMA ÖĞRENME İÇERİKLERİ Örnek: Koca Ali en kalın, en katı demirleri mısır yaprağı gibi
2. TEMA ÖĞRENME İÇERİKLERİ
incelten, kâğıt gibi yumuşatan sanatını kimseden öğrenme-
HİKÂYE TÜRÜNÜN YAPI UNSURLARI miş, kendi kendine bulmuştu. Daha on iki yaşındayken sert bir
Olay: beylerbeyi olan babasının başı vurulmuş, öksüz kalmıştı. Am-
Öykü kahramanının başından geçen olay ve durumdur. Hikâ- cası çok zengindi. Gösterişe düşkün bir vezirdi. Onu yanına
yeler olay eksenli yazılardır. Hikâyelerde bir asıl olay vardır. aldı. Okutmak istedi. Belki devlet katında yetiştirecek, büyük
Ancak bazen bu asıl olayı tamamlayan yardımcı olaylara da görevlere çıkaracaktı. Ama Ali’nin yaradılışında “başkasına
rastlanabilir. gönül borcu olmak” gibi bir sızlanmaya yer yoktu. “Ben kimse-
ye eyvallah etmeyeceğim.” dedi.
Olay örgüsü:
Ömer Seyfettin (Diyet)
Olay eksenli edebî metinlerde olay halkalarının temayı oluş-
EDİTÖR YAYINLARI
turacak biçimde belli bir düzen içinde ve neden-sonuç çerçe-
vesinde birbirini takip etmesidir. Olay örgüsünü oluşturan olay » Kahraman Anlatıcının Bakış Açısı:
halkaları kronolojik bir düzen halinde olabileceği gibi sondan
başa ya da karmaşık biçimde de verilebilir. Bu yöntemde olayı anlatan “ben” vardır. Bu ben, öykünün kah-
ramanıdır. Olaylar, anlatıcının başından geçtiği biçimiyle an-
Kişi: latıldığından inandırıcılığı yüksektir. Bu bakış açısında I. tekil
Hikâyede kişi sayısı sınırlıdır. Bu kişiler “tip” olarak karşımıza şahıslı anlatım vardır.
çıkar ve ayrıntılı bir şekilde tanıtılmaz. Kişiler veya tipler, belli
bir olay içinde gösterilir. Bu tiplerin de çoğu zaman sadece Örnek: Gerçekte olmayan, yalnız kendi hayalimde yarattığım
belli özellikleri yansıtılır. Romanda olduğu gibi, kişilerin bütün bu manzaraya, bu yüce ve büyük manzaraya bakarak “Ah aşk
yönleri verilmez. Bu bakımdan hikâyede kişilerin psikolojik yeri... Ah işte aşk yeri...” diyordum. Martıların, “Geliniz, uzak-
özelliklerine ayrıntılı olarak girilmez. lara, şu leylak renkli sislerin öbür tarafına. Orada sizi beyaz çi-
Mekân (Yer-Çevre): çekler, ezeli ve yeşil baharlar içinde bekleyen kızlar var, geliniz
Hikâyede sınırlı bir çevre vardır. Olayın geçtiği çevre çok ay- haydi oraya.” diyen ve pek derinlerden acele acele inleyerek
rıntılı anlatılmaz, kısaca tasvir edilir. Olayın anlatımı sırasında gelen seslerini işittikçe hayalim bütün bütüne dumanlanıyor,
verilen ayrıntılar çevre ve yer hakkında okuyucuya ipuçları âdeta başım dönüyor. Artık pek aşağılarda kalan Kız Kule-
verir. si’nin üstünde şeffaf kanatlı binlerce perinin uçuştuklarını ve
Zaman: gidilse elle tutulabileceklerini açıkça görüyordum.
Hikâye kısa bir zaman diliminde geçer. Hikâyeler geçmiş za- Ömer Seyfettin (Aşk Dalgası)
mana göre (-di) anlatılır. Özellikle durum öykülerinde zaman
açık olarak belirtilmez, sezdirilir.
Hikâyede Anlatıcı: » Gözlemci Anlatıcının Bakış Açısı:
Anlatmaya bağlı edebî metinlerde olduğu gibi hikâyelerde de
yazar anlatma görevini bir anlatıcıya yükler. Okuyucu bütün Bu yöntemde olaylar dışarıdan görüldüğü biçimiyle nesnel bir
olup biteni bu anlatıcı aracılığıyla öğrenir. Bu tür metinler an- tarzda aktarılır. Olaylar bize anlatılmıyor da kişinin gözünün
latıcının bakış açısıyla ortaya konmaktadır. Bu bakış açıları da önünde oluyormuş izlenimi verilir. Kişilerin duygu ve düşün-
şunlardır: celeri eylemlerinden anlaşılır. Kişiler ve iç dünyaları ile ilgili,
kendi söylediklerini ve davranışlarını dikkatle izleyerek bir fikir
» İlahi (Hâkim) Bakış Açısı: sahibi olunabilir. III. tekil şahıslı anlatım söz konusudur.
Edebî metinlerde kullanılan en eski yöntemdir. Bu yöntemde
sınırsız bir bakış açısı vardır. Anlatıcı, öyküde anlatılanların Örnek: Kapıdan girince sağ tarafta bir yük, onun biraz ötesin-
tamamını bilen bir varlıktır. Kahramanların gizli konuşmaları- de yüksek bir konsol vardı. Konsolun üzerinde bir cam fanu-
nı, kafalarından ve gönüllerinden geçeni anlatır. Zaman za- sun altına konulmuş eski usûl bir saat, kırmızı gaz bezleriyle
man kendi yorumlarını ekleyebilir, açıklamalarda ve yargılarda örtülü, abajurlu iki petrol lambası, sarı yaldız t çerçeveli bü-
bulunabilir. Öyküde ne kadar kişi varsa her birinin açısından yükçe bir ayna ve aynanın üst tarafında, duvarda, kılıflarıyla
olayları ayrı ayrı görmemizi sağlar. Öyküyü kimi zaman hız-
landırma, kimi zaman da yavaşlatma olanağı vardır. Bu bakış asılmış bir çift çakmaklı tabanca duruyordu.
açısında genellikle III. tekil kişili anlatım vardır. Sabahattin Ali (Kuyucaklı Yusuf)
Türk Dili ve Edebiyatı 159