Page 12 - 10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenin Ders Notları
P. 12

¦ §
            12 12                                                                 GİRİŞ

          c. Halk Edebiyatı:

          *  İslamiyet’ten önceki Türk edebiyatının devamı niteliğindedir. Bu dönemde halk şairlerine “âşık”
            adı verilmiştir. Âşıklar saz eşliğinde ve doğaçlama bir şekilde şiir söylemişlerdir.

          *  Halk edebiyatının genel özellikleri şunlardır :
              » Divan edebiyatında olduğu gibi şiir yine egemen türdür.
              » Bu dönem şiirleri dörtlük nazım birimiyle ve hece ölçüsüyle söylenmiştir.
              » Halk edebiyatı ürünleri yazılı değildir. Bu ürünlerin çoğu saz eşliğinde, sözlü olarak icra edilir.
          EDİTÖR YAYINEVİ
              » Şiirlerde aşk, ölüm, hasret, ayrılık, doğa sevgisi, yiğitlik konuları işlenmiştir.
              » Şiirlerin çoğu müzikle iç içedir ve ezgili bir söyleyiş söz konusudur.
              » Halkın konuştuğu dille eserler verilmiştir. Arapça ve  Farsça sözcükler oldukça sınırlıdır.
              » Şiirler genellikle yarım uyaklıdır.
              » Anlatımda kapalılıktan uzak durulmuş ve süslü sanatlı söyleyişten kaçınılmıştır. Anlaşılırlık ön
           plana çıkarılmıştır.

              » Âşıklar şiirlerini cönk adı verilen defterlerde toplamışlardır.
              » Halk  edebiyatı  gözleme  dayalıdır.  Benzetmeler  somut  kavramlardan  yararlanılarak  yapılır.
           Halk şairlerinin söylediği her şey gerçek yaşamın yansımasıdır.
              » Halk edebiyatı kendi içerisinde anonim halk edebiyatı, âşık tarzı halk edebiyatı ve dini-tasav-
           vufi halk edebiyatı olmak üzere üç kola ayrılır. Bu üç kolun da kendine özgü nazım şekilleri vardır.


          Halk Şiirinden Örnekler:


             YUNUS EMRE                              KARACAOĞLAN
            Bu dünyadan gider olduk                 Yiğidin eyisin nerden bileyim
            Kalanlara selam olsun                   Yüzü güleç, kendi yaman olmalı
            Arkamızdan hayır dua                    Kasavet serine çöktüğü zaman
            Kılanlara selam olsun                   Gönlünün gamını alan olmalı

                                          İlahi                                 Koşma



             BATI ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI

             * 19.  yüzyılın  başlarında  II.  Mahmut’un  başlattığı  Batılılaşma  hareketi  ile  Osmanlı  yüzünü
            Avrupa’ya çevirmiştir.

             * II. Mahmut’un ölümünden sonra oğlu Sultan Abdülmecit 1839 yılında Tanzimat Fermanı’nı ilan
            ederek sosyal yaşamda, siyasi düzende, hukukta, orduda, ekonomide ve eğitimde kapsamlı bir
            yenilik ve modernizm getirmeyi amaçlamıştır.
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17