Page 217 - 9. SINIF VIP TÜM DERSLER KONU ANLATIMLI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 217

4. Tema: Dilin Zenginliği

            TENKİT (ELEŞTİRİ)                                    Eski  Yunancadan  Latinceye  oradan  da  Fransızcaya  geçen
                                                                 critique (kritik) sözcüğünün karşılığı olarak kullanılan “eleştiri”
            Eleştiri (tenkit), bir sanat yapıtının iyi ve kötü yönlerini incele-  Batı’da ortaya çıkıp gelişmiş bir türdür. Dünya edebiyatında
            yerek bir yargı ile belirten yazı türüdür. Eleştiri türünde eser   Boileau (Bualo), Hippolyte Taine (Hippolit Ten), Anatole Fran-
            veren kişiye eleştirmen denir. Eleştirinin türlere ayrılmasında   ce (Anatol Frans) ve Thomas Stearns Eliot (Tamıs Störns El-
            farklı değerlendirmeler olmakla birlikte temelde konularına ve   yıt) eleştiri türünde tanınmış isimlerdir.
            eleştirmenin tutumuna göre bir ayrım söz konusudur.
                                                                 Türk Edebiyatında Eleştiri
            Konularına  göre  eleştiriler;  sanatçıya  dönük  eleştiri,  esere
                                                                 Divan edebiyatındaki hiciv ve halk edebiyatındaki taşlama si-
           EDİTÖR YAYINLARI
            dönük eleştiri, okura dönük eleştiri ve topluma dönük eleşti-
            ri şeklinde gruplandırılabilir. Gustave Flaubert’in Nazariyat-ı   yasi ve sosyal içerikli eleştiri örnekleridir. Divan edebiyatında-
                                                                 ki tezkireler, şairlerin hayatına ilişkin bilgilerin yanında eserle-
            Edebiye  ve  Felsefiyesi  adlı  metinden  alınan  aşağıdaki  par-
            çada  olduğu  gibi  sanatçıya  dönük  eleştiride  sanatçının  ya-  rinin niteliklerine dair kısa değerlendirmeleri de içerdiğinden
                                                                 eleştiri türüne yaklaşır. Ancak bunların hiçbiri ayrı bir tür olan
            şamından, kişiliğinden, düşüncelerinden izler aranır; eserin,
            sanatçısını yansıtacağı düşüncesinden hareketle eserden çok   eleştiri sayılmaz.
            sanatçı değerlendirilir:                             Türk  edebiyatında  Batılı  anlamdaki  eleştiri  Tanzimat  Döne-
                                                                 mi’yle başlamıştır. Bu dönemde başlangıçta bir yönteme da-
            Esere dönük eleştiride, değerlendirilen eserin kendine özgü   yanmayan, bir dönemi veya eser sahibini (onun düşüncesi-
            özellikleri esas alınır. Eser ve eserin ait olduğu türün özellik-  ni) yerme anlayışıyla eleştiriler yazılmışsa da zamanla olgun
            leri dışında hareket noktası söz konusu değildir. Okura dönük   örneklere ulaşılmıştır. Namık Kemal, Ziya Paşa, Recaizade
            eleştiride okuyucuyla özdeşleşen eleştirmen, eserin kendisin-  Mahmut Ekrem, Mizancı Murat, Muallim Naci ve Beşir Fuat bu
            de bıraktığı izlenimleri dile getirir. Bu tür eleştiride sanat eseri-  dönemde eleştiri türünde öne çıkan isimlerdir. Namık Kemal’in
            ne özgü ölçütlerden uzak, kişisel yargılar ve değerlendirmeler   Tahrib-i Harabat adlı eseri, Türk edebiyatında Batılı anlamda-
            ağırlıklıdır. Topluma dönük eleştiride hareket noktası, sanat   ki ilk eleştiri örneklerindendir. Servetifünun Dönemi’nde Hüse-
            eserinin üretildiği toplumdan bağımsız değerlendirilemeyece-  yin Cahit, Cenap Şahabettin, Halit Ziya, Mehmet Rauf, Tevfik
            ği düşüncesidir.                                     Fikret, Ali Kemal, İsmail Safa ve Ahmet Şuayp eleştiri türünde
                                                                 yazan sanatçılardır. Çoğunlukla eleştiri türünde yazan Ahmet
                                                                 Şuayp, Türk edebiyatındaki eleştiri anlayışına nesnel bir bakış
            Eser, oluşumunda etkili olan toplumsal koşullardan yola çıkı-
            larak değerlendirilir.                               açısı getirmeye çalışmıştır. Hüseyin Cahit’in Kavgalarım ile
                                                                 Ahmet Şuayp’ın Hayat ve Kitaplar adlı eserleri, bu dönemde
                                                                 eleştiri türünün tanınmış örnekleridir.
            Eleştirmenin tutumuna göre eleştiriler, öznel eleştiri ve nesnel
            eleştiri diye ikiye ayrılır. Öznel eleştiride kişisel yargılar söz   Fecriati’de Yakup Kadri, Ahmet Haşim, Hamdullah Suphi, Ali
            konusu iken nesnel eleştiride belirli ölçütlere göre inceleme,   Canip, M. Fuat Köprülü ve Şahabettin Süleyman eleştiri türün-
            değerlendirme ve kanıtlama söz konusudur. Eleştirmenin yan-  de yazan sanatçılardır. Millî Edebiyat Dönemi’nde ise Ali Ca-
            lı-yansız, titiz-baştan savmacı yaklaşımı eleştirinin niteliğini   nip’in Millî Edebiyat Meselesi ve Cenap Bey’le Münakaşalarım
            doğrudan etkiler yani eleştirmenin tutumu, eleştirinin niteliğini   adlı eseri eleştiri türünün tanınmış örneğidir.
            belirler.                                            Ahmet Şuayp, Gustave Flaubert Nazariyat-ı Edebiye ve Fel-

                                                                 sefiyesi adlı eleştiri yazısında Flaubert ve onun sanat anlayışı
            Eleştiride yargılar gerekçelendirilmelidir. Eleştirinin amacı, sa-  ile ilgili tespitlerde bulunmuştur. Sanatçının yaşamından, kişi-
            nat eserinin güçlü ve zayıf yönlerini belirterek gerçek değerini   liğinden, düşüncelerinden, eserlerini oluşturma aşamasındaki
            ortaya koymaktır. Nitelikli eleştiriler, okura ve sanatçıya kıla-  yöntemlerinden söz etmiştir. Eleştirisinde yargılarını gerekçe-
            vuzluk ederek sanatın ve sanatçının gelişiminde rol üstlenir.  lendirmiş, nesnel bir tutum sergilemiştir.

                                                                                    Türk Dili ve Edebiyatı    217
   212   213   214   215   216   217   218   219   220   221   222