Page 213 - 9. SINIF VIP TÜM DERSLER KONU ANLATIMLI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 213

4. Tema: Dilin Zenginliği

            İnsanlar, sabah belirli bir alışkanlıkla giderler dairelere, aynı   8. Romandaki Temel Çatışmalar:
            alışkanlıkla işleri ağırdan alarak yürütmeye çalışırlar ve yine   Romanda insanı hayattan soğutan toplumsal, ekonomik, kül-
            aynı alışkanlıkla akşamları mesai bitinde evlerindeki sıradan-  türel faktörler ile insanın beklentiler, umutları çatışma halinde-
            lığa koşarlar.                                       dir. Bu çatışmayı en çok Turgut’un düşünce dünyasında gör-

            Kent yaşamının insanı boğan, uyuşturan, düşünmesini engel-  mekteyiz. Selim’in intiharını araştırırken bir yandan da kendi
            leyen yapısı bütün mekânlara sinmiş gibidir. Zenginlerin, fakir-  içinde sorgulamalar yapan Turgut, Selim’in hayattan beklen-
            lerin, müdürlerin, memurların, öğrencilerin, esnafın kısacası   tilerini göremediğini fark eder ve kendisi de hayatı, insanları
            yüz binlerce insanın bir arada tutundukları bu mekânda kaça-  sorgulamaya başlar.
            mak yapacakları, gizli işlerle rahatlayacakları mekânlar da yer   Bunun  dışında  mutluluk-mutsuzluk,  dostluk-yabancılaşma,
            alır. Karmaşık toplumun arka yüzünü gösteren bu mekânlar,   şehir-doğa gibi çatışmalara yer verilmiştir.
           EDİTÖR YAYINLARI
            tıpkı apartmanlar gibi kentin arka cephesini oluşturmaktadır.      EDEBİYAT ATÖLYESİ
            Bireysel anlamda ise insanın görünmeyen yüzünün ortaya çı-
            kışı bu mekânlar sayesindedir.                       Reşat Nuri Güntekin’in “Yaprak Dökümü” adlı romanını oku-
                                                                 yalım, okuduğumuz metinle ilgili roman haritasını dolduralım.
            Selim’in kendi dünyasında oluşturduğu yaşamı barındıran ge-
            niş mekânlar da kentin içinde olmasına rağmen, kendi odası            YAPRAK DÖKÜMÜ
            ve Esat’ın evi olarak karşımıza çıkar. Kitaplar, karalamalar,   Ali Rıza Bey, değerlerini her şeyden üstün tutan bir aydındır.
            küçük bir tiyatro sahnesi, oyunların oynandığı bir dünya olarak   Ahlak, dürüstlük ve adalet vazgeçemeyeceği değerlerdir. Trab-
            karşımıza çıkan mekânlar, kahramanın içsel dünyasını doldu-  zon’daki memurluk görevinden ayrıldıktan sonra karısı ve beş
            ran, zenginleştiren geniş mekânlardır.               çocuğuyla İstanbul’a gelir. Ailesiyle beraber Bağlarbaşı’ndaki
                                                                 babadan kalma eve yerleşirler. Bir süre işsiz kaldıktan sonra
            5. Zaman:                                            Muzaffer Bey’in müdürlük yaptığı şirkette çalışmaya başlar.
                                                                 Ali Rıza Bey, eski bir tanıdığının kızı Leman’ın şirkette işe alın-
            Roman, bir gazetecinin ön sözünden sonra geriye dönüş tek-
            niğiyle Turgut’un ve daha sonra Selim’in yaşadıklarına ışık tu-  masına aracı olur. Bir süre sonra Leman’la şirket müdürü Mu-
            tan olayla silsilesi olarak devam etmiştir. Olayların aktarımın-  zaffer Bey’in ilişkisi olduğunu öğrenir. Ali Rıza Bey bu durumu
            da zamanda ileri ve geri gidişlere sık sık rastlanır.   gururuna yediremeyip işten ayrılır. Oğlu Şevket’in bir bankada
                                                                 iş bulup çalışmaya başlamasıyla biraz rahatlar. Artık evin bü-
            6. Anlatıcı ve Bakış Açısı:                          tün yükü Şevket’in omuzlarındadır. Karısı Hayriye Hanım ile
                                                                 kızları Necla ve Leyla, eve para getirmeyen babalarına karşı
            Yer yer birinci kişili anlatıcı ve kahraman bakış açısı olsa da   saygısız davranmaktadır.
            olaylar ağırlıklı olarak hakim bakış açısı ile aktarılmıştır.  Şevket iş arkadaşı Ferhunde ile yakınlaşır. Kadının kocası ola-
                                                                 yı öğrenince Ferhunde’yi kovar. Şevket, Ferhunde ile evlen-
            7. Romanda Kullanılan Anlatım Teknikleri:
                                                                 mek ister. Ali Rıza Bey, bu evliliğe karşı çıkar. Hayriye Hanım,
            Romanda öyküleyici ve betimleyici anlatımın yanı sıra bilinç   Ali Rıza Bey’e baskı yapar. Ali Rıza Bey, Şevket’in Ferhunde’yi
            akışı ve iç çözümleme teknikleri sıkça kullanılmıştır. Özellikle   çok sevdiğini anlayınca evlenmelerine izin verir.
            Turgut’un iç dünyasındaki konuşmalar bilinç akışının edebiya-  Aşağıdaki parça, evdeki sosyal hayatın değişmesiyle gelişen
            tımızdaki en güzel örneklerindendir.                 olayların anlatıldığı bölümden alınmıştır.
            “Onun  gizli  yönlerini  deşmeye  hazırlanıyorsun.  Onun  iyiliği   XVIII
            için. Kime iyilik? Bilmiyorum. Öyle söyleyiverdim işte. Durma-  Leyla ile Necla artık muratlarına ermişlerdi. Senelerden beri
            dan çalışacağıma söz vermiştim ya... Peki ne yapmalı? Evet   hasretini çektikleri asrî hayata nihayet kavuşmuşlardı.
            ne yapmalı? Dur bakalım; ‘Ne Yapmalı’yı arayalım önce. Ha-  Ali Rıza Bey’in Bağlarbaşı’ndaki kendi gibi ihtiyar ve çürük evi
            yır arama, kapıyı kapa ve çık. Olmaz, Selim bile gülerdi böyle   eski mahrumiyetlerin acısını çıkarmak ister gibi çılgın bir neşe
            bir korkaklığa. O halde sonuna kadar git. O ne demek? Yani   ve  şenlik  içinde  kalkıp  kalkıp  oturuyordu.  Haftada  iki  gece
            hepsini oku mu demek? Biliyorsun ne demek olduğunu. Hayır   dostlara danslı çay veriliyor, en aşağı iki üç gece de başka-
            bilmiyorum. Evet biliyorsun. Hayır bilmiyorum. Peki neden ge-  larının  davetine  gidiliyordu.  Aşağı  sofa  ile  taşlık  arasındaki
            celeri evde homurdanarak dolaşıp duruyorsun? Neden, kendi   camekân kaldırılmış, delik deşik duvarlar sarı yaldızlı bir kâğıt
            kendine söyleniyorsun ara sıra, ‘Hayır, olmaz, manâsız,’ diye.   ile kaplanmıştı. Davet akşamları taşlıktaki su küpü, sofadaki
            Bilmiyorum. Biliyorsun. Benim durumumdaki adama yakışmaz   yemek masası ve daha başka hırdavat eşya mutfağa taşınıyor,
            da ondan. Gülünç olurum sonra. Otomobil işini yapan muha-  yukarıdan kilimler, iskemleler, süslü yastıklar indirilerek bir ka-
            sebeci bir duysa... beni kandırmaya çalışma.”        bul salonu dekoru kuruluyordu.

                                                                                    Türk Dili ve Edebiyatı    213
   208   209   210   211   212   213   214   215   216   217   218