Page 12 - 2024 KPSS TEK KİTAP KONU ANLATIMLI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 12
7.
EKLER / SÖZCÜKTE YAPI
BÖLÜM
EKLER YAPIM EKLERİ
İsim ve fiil soylu sözcüklerin kök veya gövdelerinden
Cümle içerisinde sözcükler arasında anlam ilişkileri kur-
mak ya da yeni bir sözcük türetmek için sözcük kök ve sonra gelerek onlardan başka isim ve fiiller türeten
² EDİTÖR YAYINEVİ
gövdelerinin sonuna eklenen ses veya seslere ek denir. eklerdir. Yapım ekleri, eklendikleri sözcüklerin anlamını
Türkçe sondan eklemeli bir dil olduğundan her durumda değiştirerek onlardan yeni sözcükler türetir. Yapım ekle-
ek olan ses veya sesler kökten sonra gelir. Bir sözcük rinin dört farklı işlevi vardır.
birden fazla ek almış olabileceği gibi kök hâlinde de ola- İsimden İsim Türeten Ekler
bilir.
Ad görevinde kullanılan bir sözcüğe eklenerek farklı
anlamlar taşıyan yeni adları türetmeye yarayan eklerdir.
Kök: Bir sözcüğün parçalanamayan, anlamlı en I ÖRNEK
küçük parçasına kök denir. Sözcüğün ekleri çıkarıl- ● kalemlik, ormanlık; kıymetli, gizli; tutarsız, kimsesiz;
dıktan sonra kalan anlamlı bölümüdür kök. Türkçede yolcu, sütçü, yalancı, Türkçe, sertçe; adacık, oyun-
kök, daima sözcüğün başında bulunur. cak, yavrucak; arkadaş, vatandaş; otçul, insancıl;
sayısal, anıtsal; yerel, kültürel; Türkmen, kocaman;
I ÖRNEK
gürültü, zırıltı; güncel, kılcal...
● as-, kan-, saç-, yan-, çırp-, sön-; kış, koç, kar, kül-
tür, beş, baş... İsimden Fiil Türeten Ekler
² Kökün, sözcüğün tamamıyla anlam ilişkisinin Ad kök ve gövdelerine eklenerek onlardan iş veya hare-
bulunması gerekir. ket adı yapan eklerdir. Bu ekleri alan sözcükler çekime
hazır fiil hâline gelir.
I ÖRNEK
● “Zaman” sözcüğünün anlamlı en küçük birimi I ÖRNEK
“zam” sözcüğüdür. Ancak bu sözcük, sözcüğün ● başla-, gecele-, serinle-; azal-, çoğal-, düzel-; siv-
bütünüyle anlam bakımından ilgili olmadığında ril-, küçü(k)l-, alça(k)l-, yükse(k)l-; yaşa-, dile- türe-,
“zam” ifadesi sözcüğün kökü değildir. “Zaman” kana-; gecik-, acık-, gözük-, birik-; fışkır-, haykır-;
kök hâlindedir. önemse-, duyumsa-, susa-; taşlaş-, kok(u)laş-, gür-
leş-, irileş-, yüzleş-; ağar-, bozar-, morar-, yeş(il)er-...
Kökler isim kökleri ve fiil kökleri olmak üzere ikiye
ayrılır. Varlıkları karşılayan sözcüklerden oluşan Fiilden Fiil Türeten Ekler
kökler isim kökü; iş, oluş, hareket bildiren kökler Fiil kök veya gövdelerine eklenerek yeni fiiller türetmeye
de fiil köküdür.
yarayan eklerdir.
Gövde: Sözcüğün yapım eki eklendikten sonraki I ÖRNEK
hâlidir. Türemiş yapılı sözcükleri ifade eder, en az bir
yapım eki barındırır. Kök ile gövde arasında anlam ● gelme-, söyleme- duyma- (olumsuzluk eki); gezin-,
ilgisi vardır. aran-, tanın-; sevil-, çekil-, kapıl-, sokul-, büzül-; bitiş-,
geliş-, yazış-, kokuş-, anlaş-, söyleş-, bekleş-; içir-,
I ÖRNEK bitir-, taşır-, yitir-; kovala-, ovala-; sevdir-, bildir-, koş-
● sözlük, kitapçı, dolgulu, katıksız, güleç, yemeklik, tur-, güldür-; gider-, çöker-, çıkar-; kazı-...
sarımsı...
Fiilden İsim Türeten Ekler
Fiil kök veya gövdelerine eklenerek yeni isimler mey-
Türkçede ekler işlevlerine göre çekim ekleri ve yapım dana getiren eklerdir. Türkçede ad soylu birçok sözcük
ekleri olmak üzere iki başlık altında incelenir. bu şekilde oluşmuştur.