Page 12 - 10. SINIF TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI BECERİ TEMELLİ SORU BANKASI - GİRİŞ YAYINLARI
P. 12

4. Ünite: Destan / Efsane
          Türk Edebiyatında Destan                                             BECERI TEMELLI TEST  2

          1  Bir kavmin başından geçen önemli olayları, doğal yıkımları, savaşları bu süreçlerde olaylara yön veren kahramanlarını
             yiğitlik ve olağanüstülük temelinde anlatan uzun manzum eserlere destan (epope) denir. Bunlar sözlü edebiyat ürünleridir.
             Bu tür ürünler mitoloji, efsane, folklor ve tarihî ögeler içerir.
             Bu bilgiden hareketle aşağıdaki parçalardan hangisinin destan niteliği taşıdığı söylenemez?
             A)  Türkeli’nin bütün kurdu kuşu, bütün hayvanları dile geldi, kendi dillerince kayanın düşmana verilişine ağladılar. Yedi
                gün sonra da bu düşüncesiz Hakan öldü. Ama onun ölümüyle ülke felaketten kurtulamadı. Bir Çin prensesi uğruna çe-
                kinmeden feda edilen yurdun bir kayası, Türkeli’nin felaketine sebep oldu. Halk rahat ve huzur yüzü görmedi. Irmaklar
                birbiri ardınca kurudu. Göllerin suyu buhar olup uçtu. Topraklar yarıldı, mahsuller yeşermez oldu.
             B)  Kâmran’ın yüzüne, gözlerine tozlar doluyor, her birkaç adımda bir durarak rüzgâra arkasını vermek mecburiyetinde
                kalıyordu. Çıplak bir tepeciğin kenarında kocaman bir kaya kovuğu gördü. Yanında bitmiş cılız bir ağaç, mütemadiyen
                çırpınıyor, sıska kollarını sallıyordu. Kâmran, yolunu çevirerek oraya gitti. Kayanın bir köşesini rüzgâra karşı siper
                GİRİŞ YAYINLARI
                ederek oturdu. Bu kadar gürültüye, bu kadar çırpınmaya rağmen etraf bomboş görünüyordu…
             C)  Her şeyden önce su vardı. Yer, ay, gök, güneş yoktu. Sadece Tanrı Kayra Han (Kuday) vardı. O da kendi gibi birini
                yarattı ve ona “Kişi” dedi. İkisi de su üzerinde uçuyorlardı. O sırada Kişi, rüzgârı bulup suyu dalgalandırdı ve Kayra
                Han’ın yüzüne su sıçrattı. Bunu yapınca da kendisinin Tanrı’dan güçlü olduğunu sandı, daha yüksekte uçmak istedi.
                Ama uçamadı, suya düşüp dibe battı. Boğulmak üzereydi. “Bana yardım et!” diye bağırıp Kayra Han’dan yardım istedi.
             D)  Seyyit hemen yola çıktı. Geldiler, gördüler. Bir on bin kadar var Frenk, konmuşlar, otururlar. Seyyit, yüz kişiyi dört yol
                eyledi, yirmi beş kişi, dört yandan dün buçuğunda davlumbaz vurdular, baskın yaptılar. Frenk askerleri, birbirini kırdı.
                Seyyit, vakit vakit bir taraftan nara attı. Erteye değin, kâfirler birbirleriyle cenk eylediler. Cenk arasında Battal, Sim-
                bat’a erişti. Bir vuruş ile yıktı.
             E)  Çocuklar büyüyüp konuşmaya başlayınca Uygurlara ana babalarını sordular. Uygurlar, o iki ağacı gösterdiler. Ço-
                cuklar ağaçları görünce bir çocuğun babasına gösterdiği saygıyı gösterdiler; ağaçların karşısında diz çöktüler, yeri
                öptüler. Bunun üzerine ağaçlar dile geldi ve şöyle dedi: “Güzel huy ve iyi özelliklerle bezenmiş çocuklar böyle olurlar,
                ana babalarına saygı gösterirler. Ömrünüz uzun, adınız büyük, ününüz sürekli olsun.”






          2                Özgün Hâli                                                 Günümüz Türkçesiyle
                ...Kıtaydın tilin tutkamın,                                     Çinlinin dilini konuştum,
                Türküdön tük bir ukpadım,                                       Türküden hiç duymadım.
                Kangaydın tilin tutkamın,                                       Kangay’ın dilini konuştum,
                Kalkımdın tilin ukpadım.                                        Halkımın dilini duymadım.
                Kalkımdan azıp canıldım,                                        Halkımdan azıp yanıldım,
                Kapırda cürüp zarıldım,                                         Kâfirde ben zorlandım,
                Kadimki tildi sagındım.                                         Gerçek dili özledim.
                Cürgön cerim macusu,                                            Yaşadığım yer kâfirler,
                Dünüyögö tabıldım,                                              Dünyasında ben kaldım,
                Türmöktöy azıp zarıldım,                                        Çok zorlandım,
                Türkünün tilin sağındım                                         Türkünün dilini özledim…

             Manas Destanı’na ait yukarıdaki metinden hareketle;

             I.  Ulusallığa vurgu yapmaktadır.
             II.  İslami ögeler söz konusudur.
             III. Dize sonlarında ses benzerliğine başvurulmuştur.
             yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

             A) Yalnız I         B) Yalnız II         C) I ve II         D) II ve III        E) I, II ve III

                                                                    Giriş Yayınları / 10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı  37
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17