Page 91 - 8. SINIF TÜRKÇE DUBLEKS KAZANIM ODAKLI SORU BANKASI
P. 91

12. BÖLÜM
          Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları                          KAZANIM TESTİ  1

          14. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde, “Ustanın elinden   16. Belki  de  hayatının  en  güzel  vakitlerini  bu  kitabevinde
             yeni çıkmış gibi duruyor.” sözleriyle tanımladığı Alahan   geçirmekteydi. Kitabevi ise duvara bitişik tahtadan uzun
             Manastırı,  binlerce  yıldır  ayakta  kalan  tarihî  yapısı  ve   bir oturak dışında, oturmak için herhangi bir şeyin bulun-
             manzarasıyla hem doğa hem de inanç turizminde öne     madığı, şekli ve rengi olmayan bir parça halı döşeli, çevresi
             çıkıyor.  Mut  ilçesindeki  Göksu  Vadisi’ne  hâkim  dik  bir   rutubetli, köhne ve dört köşeli bir yerdi. Satış için sergilen-
             yamaçta bir kartal yuvası gibi duran manastır, Kültür ve   miş kitaplara gelince, bunlar da üstlerini yıllanmış tozların
             Turizm Bakanlığınca 2 yıldır yürütülen restorasyon çalış-  kaplamış olduğu tahta rafl ara gelişigüzel konulmuş, önce-
             malarının ardından turizm sezonunda çok sayıda yerli   likle araştırmacıların öğrenimlerinde ihtiyaç duydukları el
             ve  yabancı  turisti  ağırladı.  Milattan  sonra  440−442’de   yazması ve matbu karışımı eserlerdi... Naci Bey ofise gelir,
             yapıldığı tahmin edilen ve eşsiz manzarasını günümüze   olanca heybetiyle içeri girer, ofis sahibi Şeyh Sellâm ayağa
             kadar  taşıyan  Alahan;  biri  yıkılmış  iki  kilise,  kayalarla   kalkar, ellerini öpmeye yeltenir ve kırmızı büyük mendiliyle
             ayrılmış keşiş odaları ve mezarlardan oluşuyor.       şekli ve rengi kalmamış halı parçasını temizlerken büyük bir
                                                                   saygı ile ona “Buyurun, efendim!” der.
             Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
             mez?                                                  Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerin-
                                                                   den yararlanılmıştır?
             A)  Tanık gösterme yoluna gidilmiştir.                A) Açıklama−Betimleme    B) Betimleme−Öyküleme
             B)  Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.           C) Öyküleme−Tartışma     D)Tartışma−Açıklama
             C)  Benzetmeden yararlanılmıştır.
             D)  Açıklama yapılmıştır.

                                                                17.  Genel görüşümüz hayvanların bitkileri yediği yönünde-
                                                                   dir. Ancak hayvan yiyen bitkiler de vardır. Bu bitkilerin
                                                                   belki de en ünlüsü venüs bitkisidir. Onun dikkat çekici
                                                                   rengine ve kokusuna hiç tereddüt etmeden gelen böcek-
                                                                   ler,  bitkinin  üzerine  konmakla  kendilerini  besin  hâline
                                                                   getirecek  kapanın  içine  girmiş  olur.  Venüsün  salgıla-
                                                                   dığı şeker kokulu madde üzerinde gezinirken nefis bir
          15. “Eğitimin tam gün mü yarım gün mü olması daha fayda-  yiyecek kaynağı bulduğunu zanneden böcek, farkında
             lıdır?” sorusu son dönemlerde sık sık tartışılıyor. Bazı   olmadan bitkinin yapraklarındaki tüylere dokunur. Böce-
             eğitimciler  “Eğitim  tam  gün  olmalıdır!”  deyip  geçiyor.   ğin tüylere değmesiyle, bitki üzerinde mekanik bir tesir
             Oysa böyle diyerek işin içinden sıyrılamayız. Hele konu   meydana gelir. Bu değişiklik hemen tüycüklerin altındaki
             geleceğimiz  olan  çocuklarımız  ise…  Bence  çocukları-  alıcılara  iletilir.  Alıcılara  iletilen  sinyallerle  bitki  aniden
             mız tam gün eğitim yüzünden zamanlarının büyük bölü-  kapanır.  Yaprakların  iç  kısımlarındaki  sindirim  bezleri,
             münü okullarda geçiriyor. Böyle olunca da dinlenmeye,   eritici sıvılarını salgılamaya başlar. Böylece böcek yavaş
             eğlenmeye, kitap okumaya, ödev hazırlamaya, uykuya    yavaş bitkinin emebileceği proteince zengin peltemsi bir
             yeterince  zaman  ayıramıyorlar.  Tam  gün  eğitim  gören   besin hâline gelir. Sindirim tamamlandıktan sonra, sis-
             öğrenciler eve yorgun geliyor, dinlenemeden tekrar okula   tem tam tersine çalışmaya başlar ve kapan açılır; venüs
             dönüyorlar. Oysa yarım gün eğitim gören öğrencilerimiz,   yaprakları tekrar yeni böcekleri üzerine çekecek göz alıcı
             eğitim faaliyetlerine daha istekli katılıyor ve daha başarılı   kırmızı rengiyle ortadadır.
             oluyor. Bu durum da tam gün eğitimin öğrencilerin veri-
             mini  oldukça  düşürdüğünü  göstermektedir.  Öğrenciler   Bu parça ile ilgili;
             öğleye kadar eğitim görüp öğleden sonra da spor, resim,   I.  Örneklendirme yoluyla düşünceyi geliştirme yoluna
             müzik, el sanatları, tiyatro, okuma, yazma gibi etkinlik-  gidilmiştir.
             lerin içinde olmalı, böylece en güzel çağlarında yaşamı   II.  Farklı kavramlar tanımlanarak bahsedilen olay açık-
             duyumsamalıdır.                                          lanmaya çalışılmıştır.

             Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi       III. Bir olayın gerçekleşmesi aşamalı bir şekilde anlatıl-
             ağır basmaktadır?                                        mıştır.

             A) Açıklama        B) Betimleme                       yorumlarından hangileri yapılabilir?
             C) Öyküleme        D) Tartışma                        A) I ve II   B) II ve III   C) I ve III   D) I, II ve III

                                         MARKAJ YAYINLARI                                                      91
                                                                               Markaj Yayınları / 8. Sınıf Türkçe
   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96