Page 96 - 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAZANIM ODAKLI VE BECERİ TEMELLİ SORU BANKASI
P. 96
5. ÜNİTE: SOHBET VE FIKRA BECERİ TEMELLİ TEST 3
4 Üsküp’te doğdu. Balkan Savaşı’nın başlaması üzerine 5
ailesiyle birlikte İstanbul’a geldi. Ortaokul ve lise tahsilini I. Boş vaktim oldukça sinemaya giderim. Yumuşak
İstanbul’da yapan yazar, lise son sınıftayken bir gaze- bir karanlığa gömülmüş, makinenin hışırtısını dinle-
tede çalışmaya başladı. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul yerek, vücudumun değil, ruhumun bir çetin yol üze-
Üniversitesi Hukuk Fakültesine başladı. İkinci sınıftayken rinde mola verdiğini hissederim. Büyük dinlenme, bir
kaydını Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine aldırdı. karanlık denizine dalıp bir daha ışığa kavuşmamaktan
Bu okuldan mezun olduktan sonra İstanbul’a dönerek başka nedir?
1939’dan itibaren çeşitli gazetelerde fıkra ve sohbet
yazarlığına başladı. Sanat hayatına şiirle başlayan yazar, II. Üniversite öğrencilerinin düzenli olarak kitap okuyup
asıl ününü sohbet ve fıkra türünde yazdıklarıyla sağladı. okumadıklarını ortaya çıkarmak ve öğrencilerin kitap
Sade bir dil ve içten bir üslupla yazdığı eserlerinde iyim- okuma alışkanlıklarına ilişkin yorum yapabilmek için
ser bir bakışla insana ve hayata dair duygu ve düşün- yapılan analiz sonucunda öğrencilerin %51.8’inin
celerini anlattı. Çok yönlü kişiliğini ve geniş kültürünü düzenli olarak kitap okudukları, 48.2’sinin ise düzenli
yazılarına başarıyla yansıttı. olarak kitap okumadıkları sonucuna ulaşılmıştır.
Aşağıdaki eserlerden hangisi bu parçada sözü edilen Numaralanmış parçalar ile ilgili aşağıdaki yargılar-
yazara ait değildir? dan hangisi yanlıştır?
A) Ay Peşinde A) I. parçada soru cümlesi ile anlatım hareketlendirilmiş.
B) Eşref Saat B) II. parçada dil göndergesel işlevdedir.
C) Ümit Dünyası C) Her iki parçada da anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
D) Hayat Böyledir D) İki parçada da düşünceyi kanıtlama yoluna gidilmiştir.
E) Aile Sohbetleri E) II. parçada daha nesnel cümlelere yer verilmiştir.
6
Dil bilginleri, çeşitli diller arasındaki benzerlikler üzerinde durarak bunların aynı bir dilden geldikleri var-
sayımını, kuramını ortaya atmışlardır. Gerçekten de birbiri ile ilgisiz, birbirine uzak bulunan diller arasındaki kimi
benzerlikler şaşırtıcıdır. Söz gelişi, İran nerde, İngiltere nerde! Ama Farsça ile İngilizcenin benzerliği göze batacak
gibi. Örneğin Farsçadaki “peder”, İngilizcede “father” olmuş çıkmış, “birader”,
“brother”, “mader”, “mother” olmuş. Dahası var, Farsça “tu”, “sen” demek, Fransız-
cada da öyle, ufak bir söyleyiş ayrımı ile Fransızlar “tu” diyorlar. Farsçada “tu est”,
“sensin”, Fransızlar ise “es”i “e” okuyarak “tu es” diyorlar. Şu “est”, “dır” cevher fiili,
İngilizcede “is”, Almancada “ist” olmuş.
İşte sayın dinleyiciler, dil bilginleri bunun gibi benzerlikler üzerinde dura-
rak bu dillerin aynı kaynaktan doğup dallanmış, çeşitlenmiş diller olacağı kanısına
varmışlar ve bu dillere “Hint-Avrupa dilleri” adını takmışlar. Sanskritçeden tutun
da Hindistan’da konuşulan eski ve yeni diller, İslav dilleri, Yunanca, Latince ve
Latinceden çıkma diller bu aileye giriyor, bugünkü Avrupa dilleri.
Mel�h Cevdet Anday, D�l�m�z Üstüne Konuşmalar
Bu parçada yazarın dile getirdiği durumla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Diller de insanlar gibi aileler hâlinde yaşar ve gelişir.
B) Dil bilginlerinin çalışmaları, bugünkü Avrupa dillerinin Hindistan menşeli oldukları sonucunu ispatlamıştır.
C) Öteden beri diller arasında bir bağlantı vardır ve bu etkileşim bazı sözcüklerde fark edilebilmektedir.
D) Alakasız görünen bazı diller arasındaki benzerlikler insanları hayrete düşürür niteliktedir.
E) Batı ve Doğu medeniyetlerinde varlığını sürdüren bazı diller arasında fonetik benzerliklere rastlanmaktadır.
Markaj Yayınları / 11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı
MARKAJ YAYINLARI 95