Page 17 - 11. SINIF COĞRAFYA KAZANIM ODAKLI ve BECERİ TEMELLİ SORU BANKASI
P. 17
ÜNİTE 2: BEŞERİ SİSTEMLER
Türkiye'nin Ekonomi Politikaları BECERİ TEMELLİ TEST 20
1 Aşağıda cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Türkiye’de bazı dönemlerde uygulanan ekonomi politikalarıyla ilgili bilgiler
verilmiştir.
◆ 1933 yılından sonra planlı kalkınma politikaları benimsenmiş, sanayinin geliştirilmesine önem verilmiştir. Özel sektörün
gücünün yetmediği alanlarda devlet yatırımlar yapmıştır.
◆ 1950 yılından sonraki dönemde devletin sanayi sektörüne olan yatırımları azalmış, bu dönemde daha çok tarımın geliş-
tirilmesine önem vermiştir. Türkiye ekonomik kalkınma hızının yükseldiği bu dönemde alt yapı ve ulaşıma da gereken
önemi vermiştir.
◆ 1960 yılından sonraki dönemde planlı kalkınmaya daha çok önem verilmiş, 1960 yılında Devlet Planlama Teşkilatı
kurulmuştur. Bu dönemin önemli uygulamalarından biri de Beş Yıllık Kalkınma Planları’dır.
◆ 1980’den sonraki süreç, devletçi politikanın hızla terk edilerek özel sermayenin ön plana çıkarıldığı dönemdir. Bu dönem-
den başlayarak günümüze kadar süregelen bu süreçte devlete ait sanayi kuruluşları ile diğer kurum ve kuruluşlar, büyük
GİRİŞ YAYINLARI
ölçüde özel sektöre devredilmiştir.
Buna göre çıkarılabilecek en genel yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Türkiye’de sanayi alanında yapılan yatırımlar en çok 1960’lı yıllarda gerçekleştirilmiştir.
B) Türkiye özel teşebbüse önem vermeyen politikalar yürütmüştür.
C) Türkiye ilk kez planlı ekonomi uygulamalarını 1950 yılından sonra yürürlüğe koymuştur.
D) 1980’li yıllar Türkiye ekonomisinde Teşvik-i Sanayi uygulamalarının en az görüldüğü dönemdir.
E) Cumhuriyetin ilk yıllarında birçok yatırım devlet tarafından yürütülürken ileriki yıllarda özel teşebbüs eliyle yürütülmüştür.
2 Türk halkı 20. yüzyılın birinci çeyreğinde, I. Dünya Savaşı son-
rasında, tarımsal üretimde ve hayvan varlığında da büyük
kayıplar vermiştir. Kurtuluş Savaşı devam ederken Mustafa
Kemal Paşa, 1 Mart 1922’de TBMM’nin açılış konuşmasında
köylü ve tarım sorunlarına eğilmiştir. “Türkiye’nin sahibi ve
efendisi kimdir? Bunun cevabını derhal birlikte verelim: Tür-
kiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür.
O halde, herkesten daha refah, mutluluk ve servete hak kazanmış,
layık olan köylüdür.” demiştir. Bu amaçla daha cumhuriyeti ilan etme-
den 17 Şubat 1923’te İzmir’de İzmir İktisat Kongresi’ni toplamış ve ekonomimiz açısından çok önemli olan yeniden
yapılanma kararları alınmıştır. Atatürk, burada yaptığı açılış konuşmasında da toprak ve tarımın bir ulusun kaderinde ne
kadar önemli olduğunu örneklerle anlatmıştır: “Kılıçla toprak alanlar, sabanla toprak işleyenlere yenilmek ve sonunda
yerlerini onlara bırakmak zorundadırlar.” “Kılıç kullanan kol yorulur, er ya da geç kınına koyar ve kılıç paslanır gider
ama saban kullanan kol gün geçtikçe daha da güçlenir, güçlendikçe daha çok toprağı alır ve işler.” Bu sözlerle Mustafa
Kemal Atatürk tarıma ve tarımsal üretimin önemine değinmiştir.
Verilen metinde;
I. Bir ülkenin varlığının temel ögelerinden biri ekonomisinin güçlü olmasıdır.
II. Asıl başarı zirai üretimi güçlü olan devletlerindir.
III. Bir ülkenin kalkınmışlığının en büyük göstergesi köylü sınıfın refah içinde yaşamasıdır.
yukarıdaki yargılardan hangileri çıkarılabilir?
A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III D) I, II ve III E) I ve III
Giriş Yayınları / 11. Sınıf Coğrafya 67