Page 4 - DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI DİN HİZMETLERİ SINIFI VAİZ KONU ANLATIMLI - DATA YAYINLARI
P. 4
1.
KUR’AN-I KERİM
ÜNİTE
4 . Nisâ Sûresi Hakkında
KUR’AN-I KERİM MUHTEVASI VE TECVİD
Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini,
birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen Nisâ
KUR’AN-I KERİM SÛRESİ HAKKINDA kelimesinden alır. Ayrıca bu kelime sûre boyunca sıkça
DATA YAYINLARI
tekrar edilmektedir. Mushaf tertîbine göre 4, nüzûl sıra-
1 . Fâtiha Sûresi Hakkında sına göre 98. sûredir. Kur’ân-ı Kerîm’in 114 sûresi içinde
ricâl yani “Erkekler” ismini taşıyan bir sûre olmayıp,
Fâtiha, Kur’ân-ı Kerîm’in birinci sûresidir. Mekke döne- “Nisâ” ismiyle anılan bir sûrenin olması ve sûrede daha
minin ilk yıllarında müstakil bir sûre olarak Müddesir çok kadınlarla alakalı konuların ele alınması, İslâm’ın
sûresinden sonra inmiştir. Bazılarına göre “besmele” kadına verdiği değer açısından dikkat çekicidir. Daha
dâhil yedi âyettir. Bazılarına göre ise “besmele” hâriç önce hep ikinci planda tutulmuş ve hakları yenmiş
yedi âyettir. İkinci görüşe göre “ ْمْ ِ هِْيَْلََعَ َتَْمْ َ عَْنَْاَ” altıncı âyetin kadınları onurlandırmanın ve onları İslâm toplumu içinde
sonudur. Ebû Hanîfe bu görüştedir.
layık oldukları yere oturtmanın açık bir işaretidir.
Diğer adları şunlardır: Ana kitap manasına “Ümmü’l-
Kitâp” dinin asıllarını ihtiva eden manasına “el-Esâs”, 5 . Mâide Sûresi Hakkında
ana hatlarıyla İslâm’ı anlattığı için “el-Vâfiye” ve “el-Se- Mâide sûresi 120 âyettir. Medine’de inmiştir. Sûre ismini,
b’u’l-Mesânî”, birçok esrarı taşıdığı için “el-Kenz”. içinde “yemekli sofra” mânasındaki mâide kelimesinin
Manası itibariyle Fâtiha, en büyük dua ve münâcâttır. geçtiği 112. ayetten almaktadır. Esasında bu sûre İslâm
nimetinin ikram edildiği ilâhî bir sofradır. Ayrıca bu
2 . Bakara Sûresi Hakkında
sûreye, birinci âyetinde akidlerin yerine getirilmesi
Bakara sûresi 286 ayettir. Medine’de on senelik bir emredildiği için “Ukûd”, okuyanları azap meleklerinin
müddet içinde peyderpey nâzil olmuştur. Mushaf tertî- elinden kurtaracağı için Münkıze, ve dinî hükümler
bine göre 2, nüzûl sırasına göre 87. sûredir. İsmini, 67 çeşitli âyetlere serpiştirildiği için Muba‘sire adları da
ile 71. âyetler arasında bahsedilen, İsrâiloğulları’nın sığır verilmiştir. Bu sûre Hudeybiye anlaşmasından sonra,
kurban etmeleri kıssasından almıştır. Sûreye, içinde Hicret’in 6. senesinde veya 7. senesinin başlarında
Âyetü’l-Kürsî bulunduğundan Kürsî, Kur’ân’ın zirvesi vahyolunmuştur.
olduğu için Senâmu’l-Kur’ân, hidâyet nûrunun parlaklığı
sebebiyle de Zehrâ ismi verilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’in 6 . En’âm Sûresi Hakkında
en uzun sûresidir. Bu hâliyle sûre, Kur’ân’ın geniş bir En‘âm sûresi çoğunluğun görüşüne göre Mekke’de bir
özeti mâhiyetindedir.
defada inmiştir. Ancak üç veya altı âyetinin Medine’de
Resûlullah (s.a.s.): “Bu sûre, neredeyse dînin tamamını indiğine dair bir görüş de bulunmaktadır. 165 ayettir.
ihtivâ eder” buyurmuştur. Mushaftaki tertibe göre 6, iniş sırasına göre 55. sûredir.
Sûreye isim olan en‘âm kelimesi Arapça’da “deve, sığır
3 . Âl-i İmrân Sûresi Hakkında ve koyun gibi evcil hayvanlar, ceylan, geyik ve benzeri
yabani hayvanlar ve bir takım binek hayvanları” mâna-
Âl-i İmrân sûresi 200 âyettir. Medine’de nâzil olmuştur. sında kullanılmaktadır. Bu kelime sûrenin 136, 138, 139
İsmini, 33-34. âyetlerde bahsedilen ve “İmrân Ailesi” ve 142. âyetlerinde altı kez tekrar edilmiştir.
mânasına gelen “Âl-i İmrân” kelimesinden almıştır.
Sûreye Kenz, Emân ve Tayyibe gibi isimlerin yanı sıra, 7 . A’râf Sûresi Hakkında
seherlerde istiğfar edenlerden bahsettiğinden Sûretü’l-
İstiğfâr ve hidâyet nûrunun parlaklığı sebebiyle de A‘râf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 206 âyettir. İbretli
Zehrâ ismi verilmiştir. Mushaf tertibine göre 3, nüzûl “Ashâb-ı sebt” kıssasını anlatan 163-170. âyetlerin
sırasına göre 89. sûredir. Büyük ihtimalle Bedir sava- Medine’de indiğine dair rivayetler vardır. Mushaf terti-
şından sonra başlayarak hicretin 9. senesine kadar bine göre 7, iniş sırasına göre 39. sûredir. İsmini 46 ve
peyderpey inmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’in Bakara sûresinden 48. âyetlerde geçen A‘râf kelimesinden alır. “A‘râf”, cen-
sonra ikinci uzun sûresidir. netle cehennem arasında bulunan yerin ismidir. Bu
sûrenin ayrıca Mîsâk ve Mîkat diye isimleri olmasına
rağmen daha çok “A‘râf ” ismiyle anılmıştır.