Page 97 - 8. SINIF TÜRKÇE DUBLEKS KAZANIM ODAKLI SORU BANKASI
P. 97
13. BÖLÜM
Parçada Anlam - 2 (Hikâye Unsurları - Dil ve Anlatım Özellikleri) KAZANIM TESTİ 1
7. Hikâyelerde anlatılan olayları gerçekleştirenler kahra- 9. “Akşama doğru meşaleler yanınca, ziyafetin verildiği
manlardır. Gerçek hayatta rastlayabileceğimiz kişiler- ipekten yapılmış muhteşem çadıra iki şairin girdiği
dir bunlar. Hikâyedeki olaylardan asıl etkilenen, başrol görüldü. Bunlar Attila’nın önünde, Hun lisanıyla kendi
oyuncusuna da başkahraman denir. tanzim ettikleri şiirleri okudular; bu şiirler, Attila’nın kah-
Bu açıklamaya göre; ramanlıklarına, zaferlerine aitti. Orada hazır bulunanlar
bu şiirlerin tesiri ile heyecana geldiler. Gözler parlıyor,
Kızıltoprak’taki eski evdeyim. Babaannem yanımda. çehreler korkunç bir hâl alıyordu. Birçokları ağlıyordu.”
Çocuğum ben çocuk. Ne kadar çok seviyorum bu eski
tahta köşkü. Bahçe kocaman. Dut ağacı, tavuklar, horoz- “Attila’nın cenazesinin konulmuş olduğu ipek çadırın etra-
lar var. Havuzda balıklar yüzüyor. Sağ yanda Hacı Arif fında bir daire teşkil etmiş olan ordu halkı, bu ağıtı elem
Bey’in köşkü var. Hacı Arif Bey bahçeye çok meraklı. görüntüleri arasında tekrar ediyorlardı. Düdüklerin, davul-
Namaz seccadesi kestane ağacının gövdesine asılı. Onla- ların nağmeleri ile birlikte söylenen bu destanî şiirleri tertip
rın arka bahçesindeki ufak kulübede sağır, dilsiz bir kadın eden şairler, Attila’nın zaferlerini tüm dünyaya haykırıyor-
oturuyor. Arka bahçeye gidip tele dayanıyorum; sağır, dil- lardı dizeleriyle.”
siz kadın kulübeden çıkıp yanıma geliyor. Bu metinlerle ilgili aşağıdaki yorumlardan hangisi
yanlıştır?
yukarıdaki hikâyenin başkahramanı kimdir?
A) Olay ağırlıklı bir metindir.
A) Babaanne
B) Çocuk B) Hikâye edici bir metinden alınmıştır.
C) Öznel cümleler içermektedir.
C) Hacı Arif Bey
D) Sağır, dilsiz kadın D) Birinci kişi ağzıyla yazılmıştır.
10. Aşağıdaki metinlerden hangisi anlatıcısı bakımın-
dan diğerlerinden farklıdır?
A) Uzun zamandır uykuya hasretti. Bu öksürük denen
illet vücuduna girdiğinden beri kesintisiz uyumak
haram olmuştu ona. Özellikle geceleri azan bu düş-
mana karşı karabiberli bal, ılık su, ıhlamur çayı gibi
geleneksel ve öksürük şurubu gibi modern tıbbın tüm
silahlarını kullanıyordu.
B) En sevdiğim anlardan biridir fotoğraf albümlerine
8. Küçük salonun fes renginde kalın, ağır perdeli pencere-
sinden, dışarısı muhteşem, parlak bir sulu boya levhası bakmak. Albümün kapağını her açtığımda zaman-
gibi görünüyordu. Saf, mavi bir sema... Çiçekli ağaçlar... da yolculuk başlar benim için. Fotoğraflardaki kişile-
Uyur gibi sessiz duran deniz... Canlanan doğa... Karşı ri, mekânları bugünkü hâlleriyle düşünür, kıyaslar ve
sahilde mor, fark olunmaz sisler altında dağlar, korular, zaman içinde meydana gelen o muazzam değişime
beyaz yalılar... Bütün bunların üzerinde bir mitoloji rüya- bizzat şahit olurum.
sının havai hakikati gibi uçan martı sürüleri! Pencerenin C) Güneşli günlerin ve hareketin habercisi olan ilkbahar
önündeki şişman koltuğa gayet zayıf, gayet sarı, gayet kendini göstermişti. Nicedir uyuyan toprak uyanmış,
ihtiyar bir kadın oturmuştu. Hayata dargın gibi arkasını gökyüzü tüm gri renklerinden arınmıştı. Bütün kış
dışarıya çevirmişti. Sönmüş gözleri köşelerdeki gölge- içerilerde kalan bedenimin ve beynimin ısrarıyla at-
lere karışıyordu. Karşısında, güzel bir kız, siyah maroken tım kendimi dışarı. Bugün kendimi doğaya emanet
kaplı bir kitap okuyordu. Bir saatten beri ikisi de susuyor, edecektim.
öyle duruyorlardı. D) Hem bizim köyden hem de başka köylerden vilayete
Bu hikâyede aşağıdaki zaman dilimlerinden hangisi müracaat ettirdim, yolun yaptırılmasının ne kadar la-
anlatılmaktadır? zım olduğunu dilim döndüğü kadar anlattım. Uzun di-
lekçeleri hükûmet memurları pek okumazlar diye her
A) İlkbahar B) Yaz fikrimi ayrı bir dilekçeye yazarak bunları ayrı ayrı köy-
C) Sonbahar D) Kış lerden verdirdim.
MARKAJ YAYINLARI 97
Markaj Yayınları / 8. Sınıf Türkçe