Page 26 - 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAZANIM ODAKLI VE BECERİ TEMELLİ SORU BANKASI
P. 26
1. ÜNİTE: GİRİŞ BECERİ TEMELLİ TEST 7
10 Tabloda verilen bilgilerin doğru (D) mu, yanlış (Y) mı olduğu belirlenerek optiğe kodlanacaktır.
Şinasi’nin “Şair Evlenmesi” adlı tiyatro eseri ile Ahmet Vefik Paşa’nın Moliere’den yaptığı
1 1 D Y
çevirilerde romantizm akımının tesirleri görülür.
Türk edebiyatının natüralizme en yakın romancısı Hüseyin Rahmi Gürpınar’dır. Yazarın
2 2 D Y
hemen hemen bütün romanlarında natüralist eğilimler oldukça kuvvetlidir.
Sembolizmin Türk edebiyatındaki ilk örnekleri Yahya Kemal’de görülür. Bu akımın kural-
3 3 D Y
larını benimseyen şairlerimizin başında Tevfik Fikret gelir.
Fütürizmin Türk edebiyatındaki öncüsü Nâzım Hikmet Ran’dır. Nâzım Hikmet, Maya-
4 4 D Y
kovski’den etkilenmiştir.
Optiğin doğru kodlanmış hâli aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) B) C) D) E)
1 D 1 D 1 Y 1 Y 1 Y
2 D 2 Y 2 D 2 Y 2 Y
3 Y 3 D 3 Y 3 D 3 D
4 D 4 Y 4 Y 4 Y 4 Y
11 Edebiyatla ilgilenen, edebi eserler veren bir yazar; toplumdan ve toplum hayatını etkileyen olaylardan bağımsız yaşayamaz.
Bu nedenle onun eserlerinde bir şekilde toplum hayatından izler bulmak mümkündür. Halkla iç içe olan, onları anlayan,
onların duygu ve düşüncelerini yansıtan edebiyatçılar da toplum tarafından kabul görür ve o eserleri de kalıcı olur.
Aşağıdaki roman parçalarından hangisi bu açıklamadaki anlayışa uygun olarak yazılmamıştır?
A) Araba, bir taşa çarpmış gibi sarsılarak durdu. Mehmet Ali bana hiçbir şey söylemeden aşağıya atladı. Karanlık içinde
kaybolup gitti. Ben, bu dakikadan itibaren iradesi başkalarının iradesine bağlı tâbi bir adamdım. Arabanın içinde bü-
zülmüş oturuyordum.
B) Evet. Erken yatmayan bir vatandaş, kalkamaz erken. Kalkar ise alamamış olur uykusunu! Ne zaman bir vatandaş
alamaz uykusunu tam, zayıflar gözleri. Bakamaz düşmanlarına çelik yıldırım, hem de olamaz hiçbir zaman nümûne-i
imtisâl.
C) Yan masada ihtiyar bir karı koca ile bir oğlan çocuğu oturuyorlar. Doğru dürüst kesilmemiş ekmekten büyük parçalar
kopararak yemekten küçük kaşıklar alarak yiyorlar. Sık sık dışarıya bakıyorlar. İşçiler peronu temizliyorlar. Ellerinde
süpürgeler, bezler, uzun saplı fırçalar, renk renk kovalar... El arabaları sürülüyor oradan oraya.
D) Bir ara ip artık gelmez oldu; güneşin ilk ışıkları altında üzerindeki suları sıçratmaya devam etti. Sonra yeniden elinden
kaymaya koyuldu; yaşlı adam diz çökmüş, gönülsüz gönülsüz çektiği iplerin yeniden karanlık sularda kayboluşunu
seyrediyordu.
E) Bant ilerliyordu, yumurtalar tek tek deney tüplerinden alınıp daha büyük kaplara aktarılıyordu. Karın zarı ustalıkla yarı-
lıyor, morül yerine bırakılıyor, tuzlu çözelti ekleniyordu... Şişe artık ilerlemiş bulunuyordu ve sıra etiketçilere geliyordu.
Kalıtım, dölleme tarihi...
Markaj Yayınları / 11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 25
MARKAJ YAYINLARI