Page 6 - 2024 KPSS TÜRKÇE KONU ANLATIMLI - DATA YAYINLARI
P. 6

SÖZCÜKTE VE SÖZ                                                                        BÖLÜM


          ÖBEKLERİNDE ANLAM                                                                            1




                                                SÖZCÜKTE ANLAM

          Sözcükler, dilimizin en küçük anlam birimleridir. Her sözcüğün bir anlamı vardır. Sözcükleri cümle içinde kullandığımızda onların
          hem gerçek anlamlarından hem de dilin kullanım sahası içinde kazanmış oldukları diğer anlamlarından yararlanırız.

          Bazı sözcüklerin birden fazla anlamı vardır. Bu anlam çeşitliliği, kelimeleri kullanırken daha özenli olmamızı gerektirirken sözcüklerin
          de çok anlamlılık özelliğini ön plana çıkarır.


          ÇOK ANLAMLILIK
                DATA YAYINLARI
          Her sözcük bir nesneyi, durumu, eylemi ya da kavramı karşılar. Kendine ait bir anlamı olan sözcükler, dilin kullanılış sürecinde yeni
          anlamlar da kazanabilir. Bir dilde sözcüklerin çok anlamlılık göstermesi, anlatımda zenginliğin göstergesidir.

          ď   Örnek
            •  Kanayan parmağını steril bir bezle sardım. (Etrafında çevirmek)
            •  Sarmaşıklar neredeyse evin yarısını sarmıştı. (Kuşatmak)
            •  Çocuklarımı öpüp, sarmayalı yıllar oldu. (Kucaklamak)
            •  Yetimleri saran, besleyen, hayırsever bir kadındı. (Korumak, gözetmek)

            •  Taşınırken tüm bardakları kâğıda sardım. (Bir şeyi başka bir şeyin içine koyup onunla kaplamak)

                 Bu cümlelerde “sarmak” sözcüğü, beş farklı anlamda kullanılmıştır.

              NOTOT
              N
           Bir sözcüğün çok anlamlı olma durumu, cümledeki kullanımından ve diğer söz-
           cüklerle olan anlam ilişkisinden anlaşılır�



          ď   Örnek
            •  Toplantısı uzun sürdüğünden akşamki maçı kaçırdı. (Bir işi belirlenen zamanda
              yapamamak)
            •  Bakkalın çırağı kız kaçırmış diye duyduk. (Zor kullanarak yanında götürmek)
            •  Kemal Sunal’la tanışma fırsatını kaçırdım. (Bir daha ele geçmemek üzere yitirmek)
            •  Sen söylene söylene etrafındakileri kaçırdın. (Gitmek, kaçmak zorunda bırakmak)
            •  Akşam yemeğini biraz fazlaca kaçırmışım. (Ölçüyü, sınırı aşmak)


          GERÇEK (TEMEL) ANLAM

          Bir sözcüğün herkesçe bilinen ilk anlamına gerçek (temel) anlam denir. Sözcüğün
          temel anlamı, “akla gelen ilk anlamı”dır.
          ď   Örnekler
            •  Bu kadar yumuşak bir koltukta daha önce hiç oturmamıştı.
            •  Soğuk kış gecelerinde sokaklarda yalnız dolaşıyordu.
            •  Ağaçtan düşünce kolunu kırmıştı.
            •  Kızarmış ekmekle kahvaltı yapmak en büyük zevkiydi.

                                                                                  Data Yayınları / KPSS Türkçe  5
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11