Page 18 - 8. Sınıf Türkçe Defterim
P. 18

1. BÖLÜM: SÖZCÜKTE ANLAM                                                    ÖZETİN ÖZETİ


                                                   Konuşturma (İntak)



           Q   İnsan dışındaki varlıklara insana ait olan konuşma özelliğinin verilmesiyle yapılan sanata konuşturma (intak) denir.

               » Adam elini uzattı, tam onu koparacağı sırada menekşe     »  Benim adım dertli dolap,    NOT
              “Bana dokunma!” diye bağırdı.                        Suyum akar yalap yalap.             Konuşturma

               » Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna “İçimde kanayan yara     » Bir dala konmuştu karga cenapları.   sanatının
              gibisin.”                                            Ağzında bir parça peynir vardı.       olduğu
                                                                                                       her yerde,
               »  Küçük bir çeşmeyim yurdumun,                     Sayın tilki kokuyu almış olmalı,     mutlaka
              Unutulmuş bir dağında,                               Ona nağme yapmaya başladı:          kişileştirme
              Hiç kesilmeyecek suyum,                              “-Ooo! Karga cenapları, merhaba!     sanatı da
              Yıldızların aydınlığında.                            Ne kadar güzelsiniz, ne kadar şirinsiniz!”  vardır.




                                                     Karşıtlık (Tezat))

           Q   Birbirine karşıt olan durum, kavram ve fikirlerin bir arada kullanılmasına karşıtlık (tezat) denir. Tezatla amaç, anlamca
              çelişki yaratacak sözleri bir arada kullanmaktır.

               » Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü.          » Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin.

           (“Beyaz” ve “karanlık” ifadeleri tezat sanatını oluşturur.)  (“Çirkin” ve “güzel” karşıt kavramlardır.)
               » Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.          » Güneş her akşam batıp her gün doğuyorsa
           (“Ağlamak” ve “gülmek” karşıt durumlardır.)             Çiçekler solup solup tekrar açıyorsa
                                                                   En derin yaralar kapanıyorsa
               » Yükseğinde büyük namlı karın var,                 En büyük acılar unutuluyorsa
              Alçağında mor sümbüllü bağın var.
                                                                   Neden korkulur hayatta söyleyin bana.
           (“Yüksek” ve “alçak” kavramları arasında karşıtlık vardır.)
                                                                (Güneşin doğması ve batması, “gün” ve “akşam” ifadeleri kar-
                                                                şıt durumlardır.)



                                                  Abartma (Mübalağa)


           Q   Bir  şeyin  özelliklerini,  bir  olayı  veya  bir  durumu  olduğundan  daha  büyük  veya  daha  küçük  göstermektir.  Buna  abartma
              (mübalağa) denir.

               » Deniz mürekkep olsa                               » Bir ah çeksem dağı taşı eritir.
              Yazılmaz benim derdim                                Gözüm yaşı değirmeni yürütür.
           (Şair dertlerinin çokluğunu abartılı bir şekilde anlatmıştır.)  (Şair durumunu anlatmak için abartılı ifadeler kullanmıştır.)

               » Zalım yarin elinden                               » Bir gün doludizgin boşanan atlarımızla
              Gözyaşım sele döndü.                                 Yerden yedi kat Arş’a kanatlandık o hızla
           (Şair akıttığı gözyaşının sele döndüğünü belirterek abartma   (Ordunun hızı, yedi kat Arş’a kanatlanmak şeklinde abartılı
           sanatını kullanmıştır.)                              bir ifadeyle anlatılmıştır.)



                                                                                              8. Sınıf Türkçe  17
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23