Page 120 - 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAZANIM ODAKLI VE BECERİ TEMELLİ SORU BANKASI
P. 120

6. ÜNİTE: ROMAN                                                      BECERİ TEMELLİ TEST  6


          9
               1.  Aşağıdaki cümlelerde anlatım bozukluğu olanları işaretleyiniz.
               I.  Gazete ücretlerine zam yapılınca pek çok gazetenin de tirajı düştü.
               II.  Sizlere hizmet etmek bizim için büyük bir şereftir.

               III. Soruların ÖSYM standartlarına uygun olmasına dikkat ederdik.
               IV. Emir verilmediği için kimse kılını bile kıpırdatmıyordu.
               V.  Bu işten fazla para kazandığımı söylemem çok zor.


               2)  Aşağıda verilen cümlelerden anlatım bozukluğu olanları işaretleyiniz.

               I.  Artık kibrit kutusu büyüklüğünde radyolar taşıyor insanlar, kimi de cep telefonundan dinliyor radyo yayınlarını.
               II.  Müdür, söyledikçe hırslandı, gömleğinin düğmesini çözüp derin derin solumaya başladı.
               III. Açık, doğal, içten bir anlatımı olduğu için öyküler, rahatlıkla kısa sürede okunabiliyor.

               IV. Yazın yaylaların serin olduğu biliniyorsa da işi gücü bırakıp yaylalara gidemiyorlardı.
               V.  Doğanın bilinçsizce kirletildiğini belgelerle ortaya koyan konuşmacı çok ilgi gördü.


             Yukarıda verilen soruları doğru cevaplayan birinin işaretlediği cümleler sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde doğru
             verilmiştir?

             A) I - IV           B) I - III         C) IV - V           D) III - V           E) II - IV




          10  Orhan Kemal’in aşağıdaki romanlarından hangisi farklı bir konuda yazılmıştır?
             A)  Topal eskici, çocukları Mehmet ve Ali ile ayakkabı tamiri yaparak geçimlerini sağlamaktadır. Dükkânlarının karşısına
                açılan ayakkabı dükkânı, işlerinin azalmasına neden olmuştur. Bunun üzerine eskici, oğullarına başka iş bulmalarını
                söyler. Oğullarının evi terk etmelerine ve kendisiyle kavga etmelerine içerler. İki kardeş ise aynı evde yaşamaya baş-
                larlar. Tüm aile gündelik işiyle başkasının yanında çalışır. Eskicinin ailesi sıtma olur. Çalıştıkları şartlar çok kötüdür.
                Sonunda dükkânını satıp oğullarını iyileştirmeye çalışır.
             B)  Baba Mehmet; Mustafa, Ayten, Nurten ve Erol adında dört çocuklu bir ailenin reisidir. Apartmanın sahibinin kızı Hülya
                ise kaprisli, aşk romanları okuyan, hayal âleminde gezen bir kızdır. Hülya, Mustafa’yı görünce çok etkilenir ve onu işe
                aldırır. Mustafa istemese de ailesini kurtarmak için Hülya ile evlenir. Mustafa’nın ailesi rahat etmeye başlamıştır ama
                Mustafa’nın aklı Aynur’dadır. Ağır hasta olan Hülya’nın üç günlük ömrü kalmıştır. Babası Mustafa’ya kızının yanına
                gitmesi için para verir, o ise parayı almaz ve hastaneye gider.
             C)  Ahmet Kaptan cinayetten tutukludur ve yıllar sonra annesi 150 lira göndermiştir. Ahmet Kaptan bu parayla fasulye
                pişirtir, sigara aldırır, çay yaptırır. Koğuşta her akşam tencere kaynamaya başlar. Koğuştakiler artık gardiyanlara bile
                kafa tutmaya başlarlar. Ahmet Kaptan’ın has adamı olmaya çalışanların arasında da bir rekabet başlar. Etrafındakiler
                paradan nemalanmaya çalışırlar ve Kaptan’ın parayı çoğaltması için kumar oynaması gerektiğine ikna ederler.
             D)  Güllü ile Kemal birbirlerini sevmektedirler. Ancak abisi Güllü’yü Muzaffer Bey’in yeğeni Ramazan ile evlendirmek iste-
                mektedir. Amaçları çiftliğe yerleşmektir. Muzaffer Bey öldükten sonra malı ve mülkü yeğeni Ramazan’a kalacak, onlar
                da istedikleri gibi hayat süreceklerdir. Güllü Kemal’e kaçar. Ancak Güllü’nün yaşı küçük olduğu için polis tarafından
                götürülür ve ailesine teslim edilir. Kemal tutuklanır. Kolu kanadı kırılan Güllü, daha fazla dayanamaz ve çiftliğe gitmeye
                razı olur.
             E)  Muzaffer Bey’le toprak meselesi yüzünden arası açık olan yoksul Habib, toprağını geri alamayınca Muzaffer Bey’i
                bir pusuyla öldürür. Artık çiftlik Serap Hanım’a kalmıştır. Böylece çiftliğin adı da “Hanım’ın Çiftliği” olur. Serap Hanım,
                çiftliğin avukatı Erdoğan Bey’le evlenmeye karar verir. Ancak Avukat Erdoğan’ın bir tartışmada Habib’in kardeşine
                hakaret etmesi üzerine eski kinler alevlenir. Habib ve kardeşleri çiftliği ateşe verirler.

                                                                  Markaj Yayınları / 11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı
                                         MARKAJ YAYINLARI                                                     119
   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125