Page 148 - 10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özetli Lezzetli Soru Bankası
P. 148

148                                 [  TÜRK EDEBİYATINDA MODERN TİYATRO  ]

         10
                İslâm Bey — Hiç benim ocağımdan oralarda yatar adam gördün mü? Ecdadımdan
                kırk iki şehit adı bilirim. Rahat döşeğinde ölmüş bir adam işitmedim.
                Anladın a? Bir adam işitmedim...
                Devlet savaş açmış. Düşman serhatte, şehitlerimizin kemiklerini, topraklarını çiğne-
                meye çalışıyor. Hiç nasıl olur ki hasmın silahı vatana çevrilsin de karşısında iptida
                benim göğsümü bulmasın? Hiç nasıl olur ki, vatan muhatarada bulunsun da ben
                evimde rahat oturayım? Hiç nasıl olur ki, devlet yerinden oynasın da ben mıhlanmış
                gibi burada kalayım? Hiç nasıl olur ki, vatan muhabbeti bugün her şeyden mukad-
                des olsun da ben yalnız senin muhabbetinle uğraşayım? Hiç nasıl olur ki, dünyada
                her şeyin ilerlediğini bilip dururken, ben babamdan, ecdadımdan aşağı kalayım?
        EDİTÖR YAYINEVİ
                Vatan! Vatan!... Vatan muhatarada diyorum... İşitmiyor musun? Beni Allah yarat-
                tı, vatan büyüttü. Beni Allah besliyor, vatan için besliyor. Ben anamın karnından
                vatana geldiğim vakit aç idim, vatan karnımı doyurdu... Çıplaktım, vatan sayesinde
                giyindim. Vatanımın nimeti kemiklerimde duruyor. Vücudum vatanın toprağından…
                Nefesim vatanın havasından... Vatanımın uğrunda ölmeyeceksem, ya ben niçin
                doğdum? Ben adam değil miyim? Vazifem yok mu? Vatanımı sevmeyeyim mi?
                Ah, vatanını sevmeyen adamdan, sana nasıl muhabbet memul edersin?

                Zekiye — Eğer... Vatan... Vatan olunca... Ben... Ne derim? Ben...
                Ben ne diyebilirim? Git!.. Git beyim! Dünyanın bu hâli de
                varmış! Ben vatanı bilirim, ben vatan lakırdısını işit-
                miştim. Lakin iki kalbi birbirinden koparır sanmaz-
                dım. Meğer koparırmış. Benim gönlümü kopardı,
                hâlâ içime kanlar akıyor. Gözümle görmüş gibi
                biliyorum. İstediği kadar aksın. Git beyim! Ben
                olsa olsa, bir iki damla yaş dökerim. İzin
                vermezsen onu da dökmem, gönlümde
                saklarım. İsterse her damlası bir damla
                zehir olsun. Kavgaya gideceksin değil
                mi? Vatanın için gideceksin, değil mi?
                Beni de unut, dünyayı da unut...
                Ben... Ben bir mektubunu bile istemem.
                İnşallah selametle gelirsin. O vakit
                burada bir kul bulursun. Ben her vakit
                kulunum... Yok eğer... Of ! Sanki her
                lakırdıyı söyledikçe ciğerimden bir alev
                kopuyor da boğazıma sarılıyor.



            Namık Kemal’in Vatan yahut Silistre oyunundan alınan yukarıdaki parçadan hareketle;
            I.  Dramatik örgü hem toplumsal hem de bireysel bir özelliktedir.
            II.  Uzun diyaloglar söz konusudur.
            III. Sosyal fayda amacı ön plana çıkarılmıştır.

            hangileri söylenebilir?
            A) Yalnız I    B) I ve II    C) I ve III   D) II ve III   E) I, II ve III
   143   144   145   146   147   148   149   150   151   152   153