Page 104 - 8. SINIF VIP TÜRKÇE SORU BANKASI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 104
104 METİN TÜRLERİ
4 Astronomların ve başka ilgililerin uzay çöpleriyle ilgili kaygıları 1960’lara dayanıyor. 1963’te
ABD ordusu, yüksek irtifalı nükleer denemelerin, atmosferin radyo dalgalarını uzak mesafeler-
den yansıtmasını sağlayan iyonosfer katmanını yok etmesi durumunda radyo iletişimini sürdü-
rebilmek amacıyla Dünya yörüngesine milyonlarca minik bakır iğne gönderdi. Gönderilen iğne-
ler gerçekten de yansıtıcı bir kuşak oluşturdu. İlerleyen yıllarda iğnelerin çoğu doğal biçimde
yörüngeden çıkıp atmosfere düşse de uzayın “kirletilmesine” ilişkin kaygılar projenin sonlandı-
rılmasına katkı sağladı. Bu olaysa uzayın tıpkı Dünya yüzeyi gibi kirlenmeye karşı korunması
gereken bir “çevre” olarak algılanmaya başlandığı bir milat olarak tarihe geçti.
Yukarıdaki parça aşağıdaki türlerin hangisinden alınmış olabilir?
A) Makale B) Deneme C) Hikâye D) Roman
EDİTÖR YAYINLARI
5 Onca sorunun, çevre kirliliğinin, savaşların, ölümlerin, çıkarcılığın, cahilliğin yer aldığı dün-
yamızda sevgi, iyimserlik ve neşeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bu nedenle
hayatınızı daha güzel yaşamak istiyorsanız önce içinizdeki güzellikleri geliştirin, ortaya çıkarın.
Sevinin, düşünün, iyimser olun ve doyasıya yaşayın.
Yukarıdaki metin hangi edebî türe aittir?
A) Makale B) Destan C) Deneme D) Hikâye
6 Aşağıdakilerden hangisi bilgilendirici bir metin değildir?
A) Yeni geliştirilen ve sıcaklıkla basıncı algılayan yapay deri, insan sinir sisteminden 1000 kat
daha hızlı sinyaller gönderebiliyor. Singapur Ulusal Üniversitesinden Benjamin Tee ve mes-
lektaşlarının ürettiği yapay deride plastik tabakanın içine yerleştirilen fiziksel sensörler ba-
sıncı, bükülmeyi ve sıcaklığı tespit edebiliyor. Yapay deride tüm sensörlerin tek bir kablo ile
birbirine bağlanması derinin herhangi bir yerinde yapılan ölçümlerin aynı anda iletilmesini
sağlıyor. Bu da yapay derinin insan derisindeki sinirlerden 1000 kat daha hızlı sinyal gönde-
rebilmesine imkân tanıyor.
B) Bundan yedi yıl önce Mardin’de bir köyde tek doktor olarak çalışıyordum. Görevimin ilk gün-
lerinde bir çocuk getirdiler sağlık ocağına. Annesi kızgın, çocuk ürkek. Çocuk iki haftadır
karnının ağrıdığını söylüyormuş. Annesi de “İşten kaytarmak için yapıyor.” diyor. Çocuk 5
yaşında ya var ya yok. “Ne işi” diye sorunca aile tarladayken bu çocuğun ev işlerini yaptığını
öğreniyorum. Muayene ettim, bir şeyi yoktu. Yoruluyor, oyun oynamak istiyordu yalnızca.
C) Pek çok hastalığın tedavisinde antibiyotikler kullanılıyor. Ancak aşırı kullanım zararlı da ola-
biliyor. Çünkü antibiyotikler sadece hastalık yapan bakterilere değil yararlı bakterilere de
zarar verebiliyor. Daha da önemlisi hastalık yapıcı bakteriler zamanla antibiyotiklere karşı
direnç geliştiriyor ve daha tehlikeli hâle geliyorlar.
D) Necdet tramvayların birinde şöyle bir faciaya şahit oldu: Gazi bir Türk askeri, kendisine sı-
ğınacak bir köşe bulmak için kalabalığın içinde bin zahmetle sürünerek tramvayın ön sa-
hanlığına geçmeye çalışıyor. Tam bu sırada, bir durakta, o taraftan içeriye doğru bir kız
girdi; yanında bir İngiliz zabiti vardı. Oturmak için yer aradılar. İngiliz zabiti kırbacının ucuyla
önden üçüncü sırada oturan iki kişiye kalkmalarını işaret etti. Kız, gülerek açılan yere doğru
yürürken kısık bir feryat koptu. Bu, yerde sürünen zavallı kötürüm askerin sesiydi.