Page 19 - 8_vip_din_konu
P. 19
KADER VE KAZA İNANCI 17
✶ Allah (c.c.) burada kendisine vadettiği kutsal kitap Tevrat’ı indirmiştir. Musa (a.s.) bun-
dan sonra tekrar kavminin yanına gitmiştir. Ancak Samiri adında bir münafığın onları
doğru yoldan çıkardığını görmüştür. Hz. Musa bu duruma çok üzülmüştür.
✶ Hz. Harun’a bunun sebebini sorunca Hz. Harun kendisini dinlemediklerini ne yaptıysa
onlara engel olamadığını söylemiştir. Hz. Musa, Samiri’nin yaptığı buzağı heykelini ya-
kıp denize atmıştır. Hz. Musa Tevrat’ı okumuş ve İsrailoğulları da Tevrat’a göre amel
etmeye başlamışlardır.
✶ Hz. Musa (a.s.) kavmini daima doğru yola davet etmiş, Allah’a iman etmeleri konusunda
EDİTÖR YAYINEVİ
onları sürekli uyarmıştır.
✶ Hz. Musa (a.s.) ve Harun (a.s.), İsrailoğullarını Allah’a inanmaya ve ibadet etmeye davet
eden peygamberlerdendir.
✶ Firavun gibi bir güç karşısında insanları, Allah’ın dinine davet etmekten vazgeçmemiş-
lerdir.
BİR AYET TANIYORUM: AYET EL - KÜRSİ VE ANLAMI
Kazanım: Ayet el - Kürsi’yi okur, anlamını söyler.
✶ Ayet el-Kürsi, Bakara suresinin 255. ayetidir. Hadis-i
✶ İçinde “kürsi” kelimesi geçtiği için bu ayete “Ayet el-Kürsi” denil- Şerif
miştir.
Bir farz
✶ Bu ayet, Allah’ın yüce sıfatlarını ve eşsiz kudretini anlatmaktadır. namazın
ardından
✶ Ayet el-Kürsi farz namazlarından sonra Allah’tan yardım ve ko- Ayet el-Kürsi‛yi
okuyan kimse,
runma istemek için okunur. sonraki
namaza kadar
Allah‛ın hima-
yesi altındadır.
OKUNUŞU ANLAMI
Bismillâhirrahmânirrahîm Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla
Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Allah’tan başka ilah yoktur. O hayy (diri,
Lâ te’huzühû sinetün velâ nevm. Lehû mâ canlı, sonsuz hayat sahibi) dır, kayyum
fissemâvâti ve mâ fil ard. Men zellezî yeş- (her şeyi koruyup gözeten)dur. Kendisine
fe’u indehû illâ bi iznih. Yâ’lemü mâ beyne ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde
eydîhim ve mâ halfehüm. Velâ yuhîtûne ve yerdekilerin hepsi O’nundur. İzni olma-
bişey’in min ilmihî illâ bimâ şâ’e. Vesia kür- dan O’nun katında kim şefaat edebilir? O,
siyyühüs semâvâti vel ard. Velâ yeûdühû kullarının yaptıklarını, yapacaklarını bilir
hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azîm. (O’na hiçbir şey gizli kalmaz.). O’nun bildir-
diklerinin dışında, insanlar O’nun ilminden
hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O’nun
kürsüsü gökleri ve yeri içine alır. Onları ko-
ruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O
yücedir, büyüktür.