Page 12 - 10_ingilizce_ogretmenin
P. 12

10                                                    SCHOOL LIFE
                                  ACTIVITY - 2
       \   Match the photos with the sentences.
       a.                    b.                    c.








             EDİTÖR YAYINEVİ
       d.                    e.                    f.








       1.   It is break time. The students are playing soccer in the school garden now.
       2.   I’m a science teacher. My students are working hard on a science project these days.
       3.   The students are studying in the library at the moment.
       4.   The members of Chess Club are getting ready for the chess tournament.
       5.   I’m the member of Astronomy and Space Club. At the moment, I’m looking into the
          sky through a telescope.
       6.   I’m painting a picture in the club room right now.


               SIMPLE PRESENT TENSE VS PRESENT CONTINUOUS TENSE
           ˇ Geniş zaman ile şimdiki zamanı karşılaştıracak olursak bu zaman kipleri arasındaki
         temel farkların şunlar olduğunu görürüz:

               Simple Present Tense           Present Continuous Tense
            ˇ Devamlı  olarak  veya  belirli  bir  sıklıkta
          gerçekleşen eylemleri ve genel doğru-    ˇ Konuşma  anında  gerçekleşen  olayları
          ları ifade etmek için kullanılır.   veya yapılan eylemleri ifade etmek için
                                          kullanılır.
        F    I get up at 8 o’clock every morning. /    F   I’m getting dressed for school right now.
           Water boils at 100 degrees Celcius.

            ˇ Kalıcı durumları ifade etmek için kulla- ˇ Geçici durumları ifade etmek için kulla-
          nılır.                          nılır.
        F    My  parents live in Paris. They have lived   F   I’m living with some friends until I find a
           there all their lives.          place of my own.

                                DICTIONARY (SÖZLÜK)
        detective: dedektif             leave: ayrılmak
        drink: içmek                    meet: buluşmak
        find a place: bir yer bulmak    own: sahip olmak, kendi
        get dressed: giyinmek           parent: ebeveyn
        killer: katil                   until: -e kadar
        lake: göl                       garden: bahçe
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17