Page 79 - 8-sinif-vip-tum-dersler-konu-anlatimli-22
P. 79
HZ. MUHAMMED’
HZ. MUHAMMED’İN (SAV.) HAKKI GÖZETMEDEKİ HASSASİYETİİN (SAV.) HAKKI GÖZETMEDEKİ HASSASİYETİ 4. ÜNITE 609
• Adaletin, hukukun gerektirdiği veya birine ayırdığı şeylere hak denir.
• Hakkı gözetmek ile kişinin iş ve davranışlarında ve çevresiyle ilişkile-
rinde ölçülü ve dengeli olması, her şeyin ve herkesin hak ve hukukunu
gözetmesi, ölçüsüzlükten uzaklaşarak orta yolu benimseyip dengeli
davranmasıdır.
• Adalet kişisel ve sosyal yaşamda düzen, hak, hukuk ve eşitlik prensip-
lerine uygun yaşamayı sağlayan en önemli ilke ve değerdir.
• İslam dinine göre bütün insanlar bir tarağın dişleri gibidir. Irk, renk, top-
lumsal sınıf, makam, mevki, dil ve din gibi özelliklere bakılmaksızın hukuk önünde eşittir.
“Eğer hükmedecek olursan aralarında adalet ile hükmet. Çünkü Allah adil davrananları sever." (Maide suresi, 42.
ayet)
• Adaletin zıddı zulümdür. Zulüm hak sahibine hakkını vermemek, ona haksızlık etmek, eksik vermek, zamanında
veya kararlaştırılan yerde ve şekilde vermemektir.
• Kur'an-ı Kerim'in tebliğcisi, açıklayıcısı ve uygulayıcısı olarak Hz. Muhammed'in (sav.) en önemli özelliklerinden biri
bütün söz ve uygulamalarının adalet üzerine olması, hakkı gözetmesidir.
“Hak sahiplerinden yana çıkıp hakkın yerini bulmasına yardımcı olanlar, insanların en hayırlılarıdır. İçinde zayıf kim-
seleri incitmeden hakkını alamadığı bir toplum yükselemez." (Hadis-i Şerif)
• Hz. Muhammed'in (sav.) peygamberlik öncesi ve sonrası bütün hayatı hak ve adalete dayalı bir sosyal düzen oluş-
turma mücadelesiyle geçmiştir.
• Hz. Muhammed (sav.) hak ve adalet ile ilgili emirleri bir taraftan insanlara tebliğ ederken bir taraftan da bunları
kendi hayatlarında uygulamaya koymuştur.
• Hz. Muhammed (sav.) insanlığın huzuru için adaleti en temel ilke olarak görmüştür.
• Hz. Muhammed (sav.) karar verirken hiç kimseye ayrıcalık göstermemiş, makam, mevki, zenginlik, fakirlik, akraba-
lık bağı gibi durumlar onun verdiği kararları etkilememiştir.
• Hz. Muhammed (sav.) hak sahibinin hakkını alması konusunda dikkat ederdi.
ÇÖZÜMLÜ SORULAR
ÇÖZÜMLÜ SORULAR
1. Medine’de bir suç işlenmişti. İslam’a göre suçlunun cezalandırılması gerekiyordu. Ancak suçu işleyen kimse şehrin
ileri gelen bir ailesine mensuptu. Bu nedenle bazı kimseler Peygamberimiz’den suçlunun bu seferlik affedilmesini
istediler. Bunun için de Peygamberimiz’e evlatlığı Zeyd’in oğlu Üsame’yi göndermek istediler. Peygamberimiz Üsa-
me’yi severdi. Ancak bu teklife aracılık etmesinden hoşlanmadı. Sonra da herkese hitaben şunları söyledi: “Eğer
kızım Fatıma da aynı suçu işleseydi onu da hiç düşünmeden cezalandırırdım.”
Peygamberimiz’in bu tavrını aşağıdaki hangi sözü de desteklemektedir?
A) “Bir millet işlerini danışma ile yürüttüğü sürece asla pişman olmaz.” (Hadis - i Şerif)
B) “Güçlü kimse, güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiği zaman kendine hakim olabilen kimsedir.” (Hadis - i Şerif)
C) “Hak sahiplerinden yana çıkıp hakkın yerini bulmasına yardımcı olanlar insanların en hayırlılarıdır. İçinde, zayıf
kimsenin incitilmeden hakkını alamadığı bir toplum yükselemez.” (Hadis - i Şerif)
D) “Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve iyi bir özellik verilmemiştir.” (Hadis - i Şerif)
Çözüm: Hz. Muhammed'in (sav.) "Eğer kızım Fatıma da aynı suçu işleseydi onu da hiç düşünmeden cezalandırırdım."
ifadesi ile C seçeneğindeki hadis aynı doğrultudadır.
EDİTÖR YAYINEVİ