Page 149 - 10_edebiyat_ogretmenin
P. 149

TİYATRO                                                                   147
              F    Perdesi, sahnesi, elbiseleri, dekoru, kişileri bulunmayan bu tiyatronun her şeyi med-
                  dahın zekâsına, bilgisine, söz söylemedeki başarısına bağlıdır.
              F    Karagöz ve orta oyununda zaman sınırlaması (bir-iki saat) olmasına karşılık meddah
                  oyunlarının yer ve zaman sınırlaması yoktur. Anlattığı hikâyenin içeriğine uygun
                  olarak meddahın gösterisi saatlerce, çoğu zaman ikindiden gece yarısına, hatta sa-
                  baha, bazen birkaç hikâyenin birbirine bağlanarak ve o anda doğaçlanarak (coşkuyla
                  uydurularak) günlerce, haftalarca sürdüğü belirtilmektedir.

              F    Meddahın mendil ve sopa olmak üzere iki tane aksesuarı vardır. Mendille çeşitli
                                                  YAYINEVİ
                  taklitler yapar, sesini değiştirir, terini siler. Sopayı da oyunu başlatmak, seyirci-
                  yi sessiz olmaya çağırmak, kapıyı vurmak için ya da saz, süpürge, tüfek, at yerine
                  kullanır.
              F    Bitiş aşamasında hikâyeden çıkan sonucu (kıssa) bildirir. Bir sonraki öykünün adını
                  ve öyküyü nerede anlatacağını söyler.
              F    Meddahlıkta da diğer türlerde olduğu gibi yazılı bir metin bulunmaz.
              F    Meddahlık geleneği usta - çırak ilişkisi içinde varlığını devam ettirmiştir. Meddahlar
                  yetiştirdikleri çıraklarla bu geleneğin devam etmesini sağlamışlardır.

              F    Tek kişilik gösteri olmaları yönüyle meddahlık ile günümüz sahne etkinliklerinden
                  olan “stand - up” arasında benzerlikler vardır.
                      EDİTÖR
            NOT
           Karagöz ve orta oyunu salt gösterimci birer tiyatro olmalarına karşın, meddahların seçtiği
           konulara göre benzetmeci, gerçekçi tiyatroyu zorladığı görülür. Karagöz ve orta oyununda
           seyirci için oyun oyundur, oyuncu da oyuncu; o nedenle oyun sırasında bir özdeşleşme, oyunun
           havasına kendini kaptırma göremeyiz. Oysa meddah, seçtiği konuya göre seyircide bir coş-
           kunluk, üzüntü, merak, acıma duygusu yaratır.



          TÜRK EDEBİYATINDA MODERN TİYATRO

              ˇ Herhangi bir olay, durum veya tasarının sahnede canlandırılması amacı ile yazılmış eserlere
             “dramatik metin” denir. Bu metinlerin sahnede canlandırılması ile ortaya çıkan sanat da
             tiyatro olarak adlandırılır.
              ˇ Tiyatro belirli bir metne dayalı olarak sahnelendiği için hem edebî bir tür hem de güzel
             sanatların bir dalı olarak değerlendirilir. Tiyatro metinleri genellikle sahnede canlandırıl-
             mak üzere yazılır ancak çok nadir de olsa sadece okunmak üzere kaleme alınmış tiyatro
             eserleri de bulunmaktadır.
              ˇ Tiyatro  pek  çok  diğer  sanat  dalı  gibi  dinî  törenlerden  doğmuş,  zamanla  bu  niteliğinden
             sıyrılarak  bir  sanat  hâline  gelmiştir.  Tiyatronun  kökeninin,  insanın  doğa  olaylarını  kendi
             beden hareketleriyle temsil etme çabalarına dayandığı söylenebilir.
   144   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154