Page 7 - tyt-konsensus-turkce
P. 7

Sözcükte Anlam                                                                     Giriş Testi

        1.   İbni Haldun, kitabında “akılsal siyaset” ve “dinsel siyaset” diye adlandırdığı iki siyasal rejim tipini irdeler. Burada önce her-
            hangi bir insanî toplumsal hayatın mümkün olabilmesi için toplumda egemen bir yasa koyucuya duyulan zorunlu ihtiyaç
            üzerinde durur. Bu yasa koyucu egemen gücün koyduğu yasalar eğer tanrısal bir Şeriata dayanıyorsa ortada dine dayanan
            bir siyaset rejimi, akla dayanıyorsa akla dayanan bir siyaset rejimi söz konusudur. İbni Haldun bu iki siyaset rejimi arasın-
            daki alan ve amaç farklılıklarına işaret ettikten sonra sözlerine hemen şunu ekler: Bizim burada sözünü ettiğimiz “medenî
            siyaset” adı ile bilinen şey değildir. Filozoflar bu deyimle, son çözümde, başta egemen bir yönetici olmaksızın yaşanmak
            isteniyorsa bu toplumun üyelerinden herbirinin sahip olması gereken karakter ve ruh özelliklerini anlarlar ve içinde bu şart-
            ların gerçekleştiği bir topluma “ideal toplum” adını verirler. Böyle bir toplumda riayet edilen kuralları, yasaları ise “medenî
                        EDİTÖR YAYINEVİ
            siyaset” adı ile adlandırırlar.
            Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?

            A) Bu köhne iş yerinde edep ve erkâna uyan, insanlığımızı yansıtan hiçbir nizam söz konusu değildi.
            B) Yaşadığımızın önemini ve yapıp ettiklerimizde ölçüyü gözeterek yani edebe uygun davranarak hem ciddi hem neşeli
               olabiliriz.

            C) Bütün satıcılar onu tanıdık bir yüzle karşılıyorlardı ve her yerde aşırı bir itibar görüyorduk.
            D) Elimi uzatsam benim olacak bir vazoya sırt çevirip başkasına kaptırınca onu benden çalınmış saymak neden?
            E) Arzularını yapmayı belli büyük bir külfet saydığınız bu küçük kalpler, saadetin kapısından girmeden felaketin ortasına
               yuvarlanıyorlar.




        2.   Gülten Dayıoğlu, çocuk edebiyatına teveccüh edişini      3.   Fârâbî’nin bize kalan yapıtlarında, onun ahlâkla siya-
                                                I
                                                             set arasında bir ayrım yapmadığını görüyoruz. Yani o
            (yönelişini) şöyle açıklamaktadır: “Bunun pek çok nedeni   da Platon ve Aristoteles gibi ahlâk sorununu, siyaset
            var. En belirginlerini   (barizlerini) şöyle sıralayabiliriz: Ben
                      II                                     sorunundan .................. olarak ele alıp işleme yoluna
            çocukluğumda okuma açlığımı giderecek  nitelikte çocuk   gitmemektedir. Bunun nedeni, herhalde onun da insa-
            kitapları bulamadım. Anne ve öğretmen olduğumda da   nın doğası gereği toplumsal ve siyasal bir varlık olduğu,
            benzer sorunlarla karşılaştım. Çocuğuma ve öğrencileri-  bundan dolayı bireyin iyiliği ile toplumun iyiliğinin birbi-
            me okuma sevgisi, okuma alışkanlığı, okuma zevki vere-
            cek kitaplar yoktu piyasada. Çeviriler dışında tabii… Çe-  rinden ayrılamayacağı, erdem ve mutluluğun toplumdan
            viri çocuk kitapları da doğrusu   (gerçek şu ki) okuyucuyu   bağımsız olarak gerçekleşemeyeceği .................. temel
                               III                           görüşüdür. Fârâbî’ye göre toplumsal-siyasal düzeni ve
            hemen kavrayıp içine alabilecek tatta değildi. Dil ağır,   bunun sorunlarını kendisine konu olarak alan bilim “si-
            anlatım aksak oluyordu… İşte bu sorunlar  içinde
            bocalarken   (batarken), çocuğuma ve öğrencilerime, ken-  yaset bilimi” veya “siyaset felsefesi”dir. Bu bilimin amacı,
                IV                                           insanların kendileriyle .................. erişecekleri veya yar-
            di kurgum olan kısa öyküleri anlatmaya başladım. Bunlar   dımları ile onu elde edecekleri şeylerin araştırılmasıdır.
            pek sevildi. Sonra kaleme aldım. İki yıl itilip kakıldıktan    Bu şeyler ise iyilikler, erdemler, iyi eylemlerdir.
            sonra, bu öykülerimin kitaplaşmasını ve okuyucu kitlesi-
            ne ulaşmasını   (erişmesini) başardım. Sonra bu işi çok   Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
                   V
                                                             hangisi sırasıyla getirilmelidir?
            sevdim. 1963 yılında çıkan ilk çocuk kitabımdan sonra,
            bir daha çocuklar için yazmaktan vazgeçemedim.
                                                             A) temel - tarafındaki - isteğe
            Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an-  B) bağımsız - yönündeki - mükemmelliğe
            lamı  parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşma-
            maktadır?                                        C) ayrı - istikametindeki - mutluluğa
                                                             D) hür - aşağısındaki - olgunluğa
            A) I     B) II     C) III    D) IV     E) V
                                                             E) farklı - doğrultusundaki - erdeme
                                                                                                           5
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12