Page 61 - 11_esit_agirlik_sozel_tum_dersler_soru
P. 61
FELSEFE 351
5. Hilmi Ziya Ülken’e göre akıl, felsefenin; mantık da 7. Popper’a göre, doğrulanabilirlik ilkesi bilimi, söz-
düşünmenin aracıdır. Felsefe, aklı ve mantığı aklın de bilimden ayırmaya yetmiyorsa eğer, o zaman
sınırlarını aşan konularda kullanır O, Aristoteles’in bu duruma getirilecek yegâne çözüm, bu ilkenin
metafiziği tanımladığı gibi felsefeyi ilk bilim olarak yerine başka bir ilke getirmekten ve bilimin tüme-
tanımlar. Felsefe, ona göre olgu alanına yönelik varıma hiçbir şekilde bağlı bulunmadığını göster-
derinlemesine bir araştırmadır ve kesin olan ilk mekten oluşur. Buna göre, binlerce, hatta yüz bin-
bilimdir. Felsefenin dogmatik düşüncelerden arı- lerce örnek bir hipotez ya da kuramı doğrulamaya
narak hakikate yönelmesi gerektiğini belirtir. Bu yetmezken, tek bir aykırı örnek onu yanlışlamaya
durumun felsefeye sistem kazandıracağını söyler. yeter. Popper, işte buradan bilimin, teorileri doğru-
Varlık alanında yapmış olduğu çalışmalarıyla felse- lamaktan ziyade yanlışlamakla ilgili bir şey olduğu
fede öne çıkmıştır. Hilmi Ziya Ülken’in bilgi ve de- sonucuna varır. Bilim bu yüzden, tümevarım olma-
ğerler alanına yönelik görüşleri de varlık görüşleri dan da yapabilir çünkü yanlışlayıcı bir karşı örnek-
çerçevesinde oluşur. ten teorinin yanlışlığı sonucunu çıkartan argüman,
Parçada Hilmi Ziya Ülken’e göre felsefenin ha- özde tümdengelimsel bir yapı sergiler.
EDİTÖR YAYINEVİ
kikati elde etmesinin koşulu nedir? Poper’ın bilimsel yöntemle ilgili parçadaki dü-
A) Aklı etkin olarak kullanmak şüncesi nasıl özetlenebilir?
A) Doğrulanabilirlik yöntemi ispatı zor bir yöntem-
B) Dogmalardan kurtulmak
dir.
C) Bilimlerden yararlanmak
B) Doğrulanabilirlik yöntemi temel olarak tümeva-
D) Varlık düşüncesini geliştirmek rıma dayanır.
E) Değerler alanına yönelmek C) Bilimde yöntem doğrulanabilirlik yerine yanlış-
lanabilirlik olmalıdır.
D) Tümevarım ve doğrulanabilirlik yöntemleri bize
gerçeğin bilgisini veremez.
E) Bilim ile sözde bilimi birbirinden ayırmak yön-
temsel bir değişim gerektirir.
6. Wittgenstein, Tractatus’ta mantık, matematik ve
doğa bilimlerinden sonra felsefeyi ele alır. O, doğa
bilimlerinden biri olmadığını söylediği felsefenin,
düşüncenin mantıksal yönden açıklığa kavuşturul- 8. Takiyettin Mengüşoğlu Türkiye’de felsefe ve bi-
masıyla meşgul olan bir faaliyet olduğunu ileri sürer. limin gelişmesi için Türkiye’nin de Batı gibi bazı
Geleneksel felsefede geçen sorularla problemlerin toplumsal evrelerden geçmesi gerektiğini belirtir.
pek çoğu, ona göre yanlış olmayıp anlamsızdır. Bu Toplumun çıkmaza girdiği zamanlarda felsefenin
türden sorulara yanıt verilemeyeceğini, ancak onla- insanları aydınlatma görevi olduğunu belirtir. Fel-
rın yanlış olduklarının gösterilebileceğini söyleyen sefenin işlevlerinden biri de kültürü güçlendirmek
Wittgenstein, eski filozofların sorularının pek çoğu- için insanlara çağın bilincini fark ettirmek gerektiği-
nun dilin mantığını kavrayamamaktan doğduğunu, ni ifade eder. Çünkü ona göre felsefe, hayatın için-
dolayısıyla en derin ve yakıcı problemlerin önemli dedir ve gerçeğin bütününün anlaşılmasını sağlar.
bir kısmının bir problem dahi olmadığını iddia eder. Türkiye’de yapılan felsefenin ülkeyi aydınlanmaya
Wittgenstein’a göre geleneksel felsefenin so- götürdüğünü ve desteklenmesi gerektiğini belirtir.
rularının cevaplanamamasının temel sebebi Parçaya göre felsefeden beklenen işlev aşağı-
nedir? dakilerden hangisidir?
A) Anlamsız olmaları A) Bilimlere destek olmak
B) Soyut konularla ilgili olmaları B) Siyasi sorunları çözmek
C) Bilim dışı konularla ilgili olmaları C) İnsanları aydınlatmak
D) Dini ve metafizik konularla ilgili olmaları D) Hoşgörüyü geliştirmek
E) İnsan aklını aşan sorular olmaları E) Modernliği sağlamak